来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
on je istakao da rumunija nema teritorijalne pretenzije prema susednoj moldaviji.
cumhurbaÅkanı, romanya'nın komÅu moldova üzerinde hiçbir toprak iddiasının olmadıÄını da vurguladı.
最后更新: 2012-04-06
使用频率: 1
质量:
u prethodnim razgovorima razmotrena su tri alternativna plana teritorijalne organizacije policijskih snaga.
Önceki görüşmelerde polis gücünün toprak düzenine ilişkin üç alternatif plan üzerinde tartışıldı.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 2
质量:
teritorijalne pretenzije jermenskih nacionalista i pominjanje velike jermenije dugo su bili zabrinjavajući za tursku.
ermeni milliyetçilerin toprak iddiaları ve büyük ermenistan'a yapılan göndermeler türkiye için uzun zamandır endişe kaynağı oluyordu.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
isto su učinili dvojica pripadnika teritorijalne odbrane vukovara, predrag milohević i Đordje sošić.
vukovar toprak savunmasının iki üyesi, predrag miloheviç ve corce sosiç de aynı şeyi iddiayı etti.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
hrvatska je ljutito reagovala optužujući svog zapadnog suseda da gaji "teritorijalne aspiracije".
hırvatistan buna sert tepki göstererek batı komşusunu "toprakla ilgili amaçlar" gütmekle suçladı.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
grčka strahuje da bi priznavanje imena makedonija moglo da podstakne teritorijalne pretenzije prema njenoj pokrajini makedoniji.
yunanistan, makedonya isminin tanınmasının kendi topraklarındaki makedonya bölgesi üzerinde toprak iddialarını teşvik etmesinden korkuyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
njegov komentar se očigledno odnosio na česte optužbe moldavskih komunista da rumunija ima teritorijalne pretenzije prema njihovoj zemlji.
bakan sözlerinde, moldovalı komünistlerin romanya'nın ülkelerinde toprak iddiaları olduğu yönündeki sürekli suçlamalarına açık atıfta bulunuyordu.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
atina odbija da prihvati ustavno ime svog suseda, tvrdeći da se time ugrožava nasleđe grčke i nagoveštavaju teritorijalne pretenzije.
atina, yunanistan'ın mirasını ihlal ettiği ve toprak iddiası imasında bulunduğunu iddia ederek komşusunun anayasal adını kabul etmiyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
dvojica zvaničnika izrazili su spremnost da sarađuju u rešavanju nerešenih pitanja, uključujući ona koja se odnose na teritorijalne granice između dve zemlje.
bakanlar, iki ülke arasındaki kara sınırları da dahil olmak üzere çözüm bekleyen meselelerin çözümünde işbirliğine hazır olduklarını ifade ettiler.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
zemlja je promenila svoju zastavu i u ustav unela novu odredbu u kojoj se navodi da nema teritorijalne ili bilo kakve druge pretenzije prema svojim susedima.
Ülke bayrağını değiştirdi ve anayasasına, komşuları üzerinde toprakla ilgili veya başka hiçbir iddiası olmadığı şeklinde yeni bir madde ekledi.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 2
质量:
grčka odbija da prizna makedoniju pod njenim konstitutivnim imenom republika makedonija, strahujući da bi to ime moglo da nagovesti teritorijalne pretenzije prema severnoj grčkoj pokrajini makedoniji.
yunanistan, makedonya'nın anayasal ismi olan makedonya cumhuriyeti'ni, bu adın kendi topraklarının kuzeyindeki makedonya bölgesi üzerinde toprak iddiasına yol açabileceği korkusuyla tanımayı reddediyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
grčka se protivi međunarodnom priznavanju bivše jugoslovenske republike pod imenom makedonija, tvrdeći da bi to moglo nagovestiti teritorijalne pretenzije prema severnoj grčkoj pokrajini koja nosi isti naziv.
yunanistan, eski yugoslav cumhuriyetinin uluslararası platformda makedonya adı altında tanınmasına, kuzey yunanistan'da aynı adı taşıyan bir bölge üzerinde toprak iddiası anlamına gelecebileceğini iddia ederek itiraz etti.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
dogovor o spajanju konzularnih usluga u inostranstvu, posle kojeg će uslediti slični koraci u svim drugim sektorima, izvor je zabrinutosti za neke u pogledu potencijalne albanske teritorijalne agresije.
yurtdışındaki konsolosluk hizmetlerini birleştirmeyi ve diğer tüm sektörlerde benzer amaçlı girişimleri öngören bir antlaşma, arnavutluk'un toprakla ilgili potansiyel saldırganlığı konusunda endişe yarattı.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
ankara i atina su se dugo sporile oko niza egejskih pitanja, uključujući teritorijalne vode, vazdušni prostor, prava na bušenje nafte, zone kontrole leta i suvereniteta oko malih ostrva.
ankara ve atina arasında karasuları, hava sahası ve petrol sondaj hakları, uçuş bilgisi bölgeleri ve adalar üzerindeki egemenlik de dahil olmak üzere ege konusunda uzun zamandır sorunlar yaşanıyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
iako nije bila u mogućnosti da pruži značajnu vojnu ili materijalnu pomoć tokom kampanje u iraku, albanija je za koalicione snage otvorila svoj vazdušni prostor, putne pravce i teritorijalne vode, a takođe je ponudila korišćenje svojih baza.
irak harekatı sırasında önemli bir asker veya malzeme desteği sağlayamamış olsa da, arnavutluk hava sahasını, kara yollarını ve kıta sahanlığını koalisyon kuvvetlerine açtı ve üslerini kullanıma açmayı teklif etti.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
među uhapšenima su četiri pripadnika bivše jugoslovenske narodne armije, četiri pripadnika lokalnih srpskih snaga teritorijalne odbrane i četiri dobrovoljca koji su pripadali paravojnoj jedinici pod nazivom "dušan silni".
zanlılar eski yugoslav halk ordusu'nun dört üyesi, yerel bir sırp toprak savunma gücünün dört üyesi ve "büyük dusan" adlı bir milis birliğine ait dört gönüllüden oluşuyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
"radili smo i radićemo to, a ako nekome smeta ili ne smeta granica, ako neko ima [teritorijalne] apetite, to je njihov problem", rekao je kalač.
kalac, "bunu önceden de yapıyorduk şimdi de yapacağız, birisi sınırdan rahatsız olur veya olmaz, birisinin toprak iştahı vardır, bu onların sorunudur." dedi.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式