来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
da gab ihm der priester von dem heiligen brot, weil kein anderes da war denn die schaubrote, die man vor dem herrn abhob, daß man anderes frisches brot auflegte des tages, da man sie wegnahm.
bunun üzerine kâhin ona kutsanmış ekmek verdi; çünkü orada huzura konan ekmekten başka ekmek yoktu. bu ekmek rabbin huzurundan alındığı gün yerine sıcak ekmek konurdu. huzuruna konan ekmek diye de bilinir.
最后更新: 2012-05-04
使用频率: 1
质量:
30:12 und ihr mann hört es, und schweigt dazu und wehrt es nicht, so gilt all dasselbe gelübde und alles verbündnis, das sie auflegt ihrer seele.
kocası da bunu duyar, karşı çıkmaz, ona engel olmazsa, kadının adadığı bütün adaklar ya da kendini altına soktuğu her yükümlülük geçerli sayılacak.
最后更新: 2012-05-04
使用频率: 1
质量: