来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
ma la maggior parte di loro non sapeva.
ancak çokları bilmezler.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
che ha insegnato all'uomo quello che non sapeva.
oku! kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren rabbin, en büyük kerem sahibidir.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
sapeva bene infatti che glielo avevano consegnato per invidia
İsayı kıskançlıktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
sapeva infatti che i sommi sacerdoti glielo avevano consegnato per invidia
başkâhinlerin İsayı kıskançlıktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
non sapeva infatti che cosa dire, poiché erano stati presi dallo spavento
ne söyleyeceğini bilmiyordu. Çünkü çok korkmuşlardı.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
diceva così per metterlo alla prova; egli infatti sapeva bene quello che stava per fare
bu sözü onu denemek için söyledi, aslında kendisi ne yapacağını biliyordu.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
non dipendeva da allah la loro sorte? ma la maggior parte di loro non sapeva.
bilesiniz ki, onlara gelen uğursuzluk allah katındandır, fakat onların çoğu bunu bilmezler.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
poiché però era profeta e sapeva che dio gli aveva giurato solennemente di far sedere sul suo trono un suo discendente
davut bir peygamberdi ve soyundan birini tahtına oturtacağına dair tanrının kendisine ant içerek söz verdiğini biliyordu.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
egli già sapeva che non avreste potuto passare tutta la notte in preghiera ed è stato indulgente verso di voi.
allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
davide sapeva che saul era uscito a cercare la sua vita. intanto davide stava nel deserto di zif, a corsa
davut zif Çölünde, horeşteyken, saulun kendisini öldürmek için yola çıktığını öğrendi.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
ma colui che era stato guarito non sapeva chi fosse; gesù infatti si era allontanato, essendoci folla in quel luogo
İyileşen adam ise onun kim olduğunu bilmiyordu. orası kalabalıktı, İsa da çekilip gitmişti.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
e non aveva bisogno che qualcuno gli desse testimonianza su un altro, egli infatti sapeva quello che c'è in ogni uomo
İnsan hakkında kimsenin o'na bir şey söylemesine gerek yoktu. Çünkü kendisi insanın içinden geçenleri biliyordu.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
allah ha stabilito la notte e il giorno. egli già sapeva che non avreste potuto passare tutta la notte in preghiera ed è stato indulgente verso di voi.
geceyi ve gündüzü takdir eden allah, sizin onu sayamayacağınızı (zamanı hesabedip gecenin belli sa'atlerinde kalkamayacağınızı) bildiği için sizi affetti.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
egli già sapeva che ci sarebbero stati tra voi i malati ed altri che avrebbero viaggiato sulla terra in cerca della grazia di allah ed altri ancora che avrebbero lottato per la sua causa.
allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
egli già sapeva che non avreste potuto passare tutta la notte in preghiera ed è stato indulgente verso di voi. recitate dunque, del corano, quello che vi sarà agevole.
gece ve gündüzü allah ölçer; sizin bu vakitleri takdir edemeyeceğinizi bildiğinden tevbenizi kabul etmiştir.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
alla mattina il suo spirito ne era turbato, perciò convocò tutti gli indovini e tutti i saggi dell'egitto. il faraone raccontò loro il sogno, ma nessuno lo sapeva interpretare al faraone
sabah uyandığında kaygılıydı. bütün mısırlı büyücüleri, bilgeleri çağırttı. onlara gördüğü düşleri anlattı. ama hiçbiri firavunun düşlerini yorumlayamadı.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
achià figlio di achitùb, fratello di icabòd, figlio di pìncas, figlio di eli, sacerdote del signore in silo, portava l'efod e il popolo non sapeva che giònata era andato
efod giymiş olan ahiya da aralarındaydı. ahiya Şiloda rabbin kâhini olan eli oğlu pinehas oğlu İkavotun erkek kardeşi ahituvun oğluydu. halk yonatanın gittiğini farketmemişti.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
poi, dopo aver partorito, disse: “mio signore, ecco che ho partorito una femmina”: ma allah sapeva meglio di lei quello che aveva partorito.
derken onu doğurunca da: “ya rabbî, dedi, ben bir kız doğurdum. -zaten allah ne doğurduğunu pek iyi biliyordu-, erkek evlat, elbette kız gibi değildir.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
sapevi che...
biliyormusun...
最后更新: 2016-10-10
使用频率: 1
质量: