来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
avrei voluto trattenerlo presso di me perché mi servisse in vece tua nelle catene che porto per il vangelo
müjdenin uğruna tutuklu kaldığım sürece senin yerine bana hizmet etmesi için onu yanımda alıkoymak isterdim; ama senin onayın olmadan bir şey yapmak istemedim. Öyle ki, yapacağın iyilik zorunluluktanmış gibi görünmesin, gönülden olsun.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
sul far del giorno uscì e si recò in un luogo deserto. ma le folle lo cercavano, lo raggiunsero e volevano trattenerlo perché non se ne andasse via da loro
sabah olunca İsa dışarı çıkıp ıssız bir yere gitti. halk ise onu arıyordu. bulunduğu yere geldiklerinde onu yanlarında alıkoymaya çalıştılar.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量:
nessun uomo è padrone del suo soffio vitale tanto da trattenerlo, né alcuno ha potere sul giorno della sua morte, né c'è scampo dalla lotta; l'iniquità non salva colui che la compie
savaştan kaçış olmadığı gibi, kötülük de sahibini kurtaramaz.
最后更新: 2012-05-05
使用频率: 1
质量: