来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
ils lient des fardeaux pesants, et les mettent sur les épaules des hommes, mais ils ne veulent pas les remuer du doigt.
ağır ve taşınması güç yükleri bağlayıp başkalarının sırtına yüklerler, kendileriyse bu yükleri taşımak için parmaklarını bile oynatmak istemezler.
le sacrificateur prendra avec son doigt du sang de la victime, il en mettra sur les cornes de l`autel des holocaustes, et il répandra tout le sang au pied de l`autel.
kâhin sununun kanına parmağını batırıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek. artakalan kanı sunağın dibine dökecek.
le sacrificateur prendra avec son doigt du sang de la victime expiatoire, il en mettra sur les cornes de l`autel des holocaustes, et il répandra le sang au pied de l`autel des holocaustes.
kâhin günah sunusunun kanına parmağını batırıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek. artakalan kanı yakmalık sunu sunağının dibine dökecek.
les boutons sont clairement disposés et ne correspondent qu'à une seule fonction ce qui évite ces gymnastiques ardues que l'on doit souvent faire avec ses doigts pour activer certains réglages sur d'autres reflex.
pentax k100d, üzerinde gayet zengin çekim bilgilerinin yer aldığı geniş lcd ekran ile birlikte basit kullanım özellikleri bir araya geldiğinde alışması uzun zaman almayan çok değerli bir kamera haline geliyor.