来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
i confronted tom.
tom'la yüz yüze geldim.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
they have confronted the authority.
otoriteye kafa tuttular.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
he was confronted with some difficulties.
bazı güçlüklerle yüz yüze getirildi.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
i am confronted with a difficult problem.
zor bir problemle yüz yüze geldim.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
in many countries people are confronted with guns.
pek çok ülkede insanlar silahlarla yüzleşiyorlar.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
however, we were confronted by a large attack.
ancak büyük bir saldırıyla karşı karşıya kaldık.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
law enforcement practice confronted by competing policy objectives
rakip politika hedefleriyle karşı karşıya bulunan kanun uygulama pratiği
最后更新: 2014-02-06
使用频率: 1
质量:
if thou couldst but see when they are confronted with the fire!
ateşin başında durduruldukları zaman bir görseydin onları.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
if thou couldst but see when they are confronted with their lord!
hem onları rab'lerinin huzuruna getirilip hesap meydanında durduruldukları zaman bir görsen!
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
our prerogative is to not to stop writing even if confronted by wielding machetes.
palalılarla karşılaşsak bile yazmaya devam etmeliyiz.
最后更新: 2016-02-24
使用频率: 1
质量:
accursed, they will be seized wherever they are confronted and slain violently:
hepsi de lanetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
and so some time around 200,000 years ago, our species confronted this crisis.
ve bundan dolayı 200,000 yıl kadar önce bizim türümüz bu krizle yüzleşti.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
classical definition:the classical definition breaks down when confronted with the continuous case.
klasik tanım:sürekli olasılık halleri ile karşılaşınca klasik tanım geçerli olmaz.
最后更新: 2016-03-03
使用频率: 1
质量:
"when the algerian war began in 1954, camus was confronted with a moral dilemma.
cezayir bağımsızlık savaşı 1954'te başladığında, camus kendini ahlakî bir ikilem içinde buldu.
最后更新: 2016-03-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式
he says the government has confronted past crises and come up with a solid strategy for the years ahead.
nazlı, hükümetin geçmiş krizleri aştığını ve önümüzdeki yıllar için sağlam bir strateji hazırladığını söylüyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
a city of 50,000 people, veles has confronted constant danger as well as a dilemma for many years.
50 bin kişilik nüfusa sahip veles şehri yıllardır sürekli bir tehlikenin yanı sıra bir ikilemle de karşı karşıya bulunuyor.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
third thing that howard did, and perhaps the most important, is howard confronted the notion of the platonic dish.
howard'ın yaptığı üçüncü ve belki de en önemli şey, platonik yemek algısına karşı gelmesiydi.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
still, during testing and the additional technical tests we kept being confronted with the high amount of megapixels as mentioned before.
ama yine de, incelememiz ve teknik testler sürecinde cihazın yüksek çözünürlük seviyesi ile karşı karşıya geldik.
最后更新: 2010-06-05
使用频率: 1
质量:
one of the questions we've confronted is, what are the signals in the brain that mediate the sensation of reward?
karşılaştığımız sorulardan bir tanesi şu, beyinde ödül duygusunu oluşturan sinyaller nelerdir?
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
djindjic's successor, zoran zivkovic, and national bank of serbia governor mladjan dinkic confronted each other in a media showdown recently.
cinciç'in ardılı zoran zivkoviç ve sırbistan ulusal bankası müdürü mladyan dinkiç, yakın tarihte medyadaki bir tartışma programında karşı karşıya geldiler.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量: