您搜索了: derogations (英语 - 土耳其语)

these arrangements may provide for derogations where warranted by problems specificto a member state.
bir Üye Ülkeye özel olansorunlar açısından haklıneden gösterilen durumlarda, bu düzenlemelerde istisnai uygulamaya gidilebilir.

if these measures take the form of derogations, they must be of a temporary nature andmust cause the least possible disturbance to the functioning of the internal market.
bu tedbirlerin istisnai uygulama biçimini almalarıdurumunda, bunların geçici bir yapıyasahip olmalarıve iç pazarın işleyişinde mümkün olan en az rahatsızlığa neden olmalarıgerekir.

"long transitional measures, derogations, specific arrangements and permanently available safeguard clauses may also be considered," it adds.
belge, "uzun geçiş önlemleri, hak geri almalar, özel düzenlemeler ve kalıcı güvenlik maddeleri de düşünülebilir," şeklinde devam ediyor.

moreover, "reverse derogations" are being put in place, such as restrictions on labour movements from new to old eu member states.
ustelik, yeni ab üyelerinden eski üye ülkeler işçi göçünün sınırlanması gibi "ters muafiyetler" de yürürlüğe konuluyor.

the minimum age of admission to employment may not be lower than the minimum school-leaving age, without prejudice to suchrules as may be morefavourable to young people and except for limited derogations.
en erken işe başlama yaşı, gençler için daha yararlıola-bilecek durumlara aykırıolmayacak şekilde ve sınırlıihlaller haricinde, en erken okuldanayrılma yaşından daha düşük olamaz.

excluding the exemptions/derogations set out in the relevant legislation, all kinds of taxes, duties, charges and expenses relating to this contract shall be borne by the tender company.
İlgili mevzuatta öngörülen muafiyetler/istisnalar haricinde, bu sözleşme ile ilgili her türlü vergi, resim, harç ve masraflar görevli Şirket tarafından karşılanır.

both of those countries benefited from a large array of lasting derogations from eu rules, allowing them to catch up economically, and their accession occurred in a period of increasing well-being for the eu member economies.
her iki ülke de, birçok ab kuralından uzun süre muaf tutularak, ekonomik anlamda birlik'in standartlarını yakalamaları sağlandi ve ab'ye katılımları, üye ülke ekonomilerinin giderek yükselen bir refah seviyesi içinde bulundukları bir dönemde gerçekleşti.

"in derogation of allah?"
"allah'ın berisinden taptıklarınız nerede?"