您搜索了: in my life there is no place for love for anyone (英语 - 土耳其语)

there is no love for moses.
yok askim

stamboliski: there is no place for such worries.
stamboliski: bu tarz endişelere yer yok.

''there is no place for obstructionist activities in this country.''
beyanat, "bu ülkede engelleyici faaliyetlere yer yoktur," şeklinde devam ediyor.

this is no place for your arrogance.
orada büyüklük taslamak senin haddin değildir.

this is no place for you to be proud.
orada büyüklük taslamak senin haddin değildir.

there is no tv in my room.
odamda televizyon yok.

there is no clock in my room.
odamda hiç saat yok.

this is the exalted book (the qur’an), in which there is no place for doubt; a guidance for the pious.
bu, bir kitaptır ki onda şüphe yok. takva sahiplerine yol göstericidir.

) as the plaintiff attorney has not claimed a fee of attorney, there is no place for this action,
)davacı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

there is no feeling in my toes at all.
ayak parmaklarımda hiç his yok.

and when a party of them said: o inhabitants of yathrib! there is no place for you, so return.
bir kısmı: “ey yesribliler! burada düşmana karşı koyamazsınız, mevzilerinizi bırakıp evlerinize dönünüz!” diyordu.onlardan bir başka bölük: “evlerimiz korunmasız!” diyerek peygamberden izin istiyorlardı.

and (that) those who dispute about our communications may know; there is no place of refuge for them.
(Öyle ki) ayetlerimiz hakkında mücadele edenler, kendileri için hiçbir kaçacak yer olmadığını bilip-öğrensinler.

god said, "get down from here! this is no place for your arrogance.
"oradan aşağı in," dedi, "orada büyüklük taslayamazsın.

it was there that a group of them said, "people of yathrib, turn back for there is no place for you to stay."
hani, onlardan bir grup şöyle demişti: "ey yesrib halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!"

and [that is so] those who dispute concerning our signs may know that for them there is no place of escape.
ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler.

there is no doubt in my mind that tom didn't commit suicide.
tom'un intihar etmediğine dair aklımda hiç şüphe yok.

and when a section of them said: “(o people of yathrib), now there is no place for you to stay, so turn back.”
bir kısmı: “ey yesribliler!

"there is no place for violence in the election campaign," the slovenian government, who currently holds the rotating eu presidency, said in a statement.
ab dönem başkanlığını yürüten sloven hükümeti de yaptığı açıklamada, "seçim kampanyalarında şiddete yer yoktur." dedi.

god said, "get down from here! this is no place for your arrogance. get out! you are contemptible!"
ona, "İn oradan, orada büyüklenmek sana düşmez, defol, sen alçağın birisin" dedi.

the lord ordered satan to get out (of paradise) saying, "this is no place for you to be proud.
"oradan aşağı in," dedi, "orada büyüklük taslayamazsın.