您搜索了: presenting (英语 - 土耳其语)

presenting the party's government agenda.
partinin hükümet gündemini sunmak.

and i'm presenting it here at ted. why?
ve bunu burada ted' de sunuyorum. neden?

he will be presenting his proposal for the status settlement.
ahtisaari statü sorununa ilişkin çözüm önerilerini sunacak.

"it's only [presenting] an image," nano said.
nano, "sadece bir imaj [sunuyor]." dedi.

joker: presenting my pogo stick. mt: ah. watch out.
joker: "zıp zıp" ımı sunarım. mt: ah, dikkat et.

and we study that in our chimpanzees by presenting them with an animated head.
bunu hareketli bir başla, şempanzelerde araştırdık.

and ted introduced me to a whole new way of thinking and presenting ideas.
ve ted beni düşünmenin, fikirler öne sürmenin yepyeni bir yolu ile tanıştırdı.

horner waited until cameron was in an appropriate mood before presenting him with the song.
horner şarkıyı cameron'a sunmak için onun uygun ruh halinde olduğu zamanı bulana kadar bekledi.

"in the coming period, we will work on better presenting that link to citizens.
yetkili, "Önümüzdeki dönemde, bu bağlantıyı halka daha iyi sunma üzerinde çalışacağız.

"caglavica media centre is doing a good job in presenting the new kosovo reality.
kosovalı arnavut rabişa muhakşiri setimes'a şöyle konuştu: "caglavica medya merkezi yeni kosova realitesini sunmakta iyi iş çıkarıyor.

an exhibition presenting oriental carpet art is on display at the national art museum of romania in bucharest.
doğu halı sanatını ortaya koyan bir sergi bükreş'teki romanya ulusal sanat müzesinde devam ediyor.

"authorities are not presenting to the citizens the real truth that awaits them when we enter the eu.
setimes'a konuşan kleminec, "yetkililer vatandaşlara ab'ye girdiğimizde onları bekleyen gerçeği sunmuyor.

an exhibition presenting the best achievements of croatian photo reporters from the past year opened at the gallery badrov in zagreb.
hırvat fotoğraf muhabirlerinin geçen yılki en büyük başarılarının yer aldığı sergi zagreb'deki badrov galerisinde açıldı.

imagine for a moment that, instead of tim harford in front of you, there was hans rosling presenting his graphs.
bir an hayal edin, karşınızdaki tim harford yerine, hans rosling grafiklerini size sunuyor.

it emphasises the individual experiences of the prisoners at jasenovac, presenting first-hand testimony and displaying personal effects.
jasenovac’taki mahkumların yaşadıklarına dikkat çeken sergi, birinci ağızdan tanıklıkları ve yaşananların kişiler üzerinde yarattığı etkileri gözler önüne seriyor.

(b) if rectified, would unfairly affect the competitive position of other bidders presenting substantially responsive bids.
(b) düzeltildiğinde büyük oranda uygun teklifler sunan diğer İsteklilerin rekabete dayalı pozisyonunu adil olmayan şekilde etkileyen maddi sapma, çekince veya kusur anlamına gelmektedir.

indicted for war crimes in croatia, bosnia and herzegovina (bih) and kosovo, he is currently presenting his defence.
hırvatistan, bosna-hersek (bh) ve kosova'da işlenen savaş suçları ile ilgili olarak suçlanan miloseviç, şu sıralarda savunmasını sunuyor.

in the current context of general socio-economic difficulties, one should avoid the temptation of presenting exaggerated objectives and excessive requests for funding.
mevcut sosyoekonomik sıkıntılar bağlamında, finansman için abartılı hedefler sunmak ve aşırı taleplerde bulunmaktan kaçınmak gerekir.

the event features films from romania, serbia, slovenia, turkey, albania, bulgaria and croatia, presenting modern reality in the balkans.
festivalde romanya, sırbistan, slovenya, türkiye, arnavutluk, bulgaristan ve hırvatistan'dan balkanlar'daki çağdaş realiteyi yansıtan filmler yer alıyor.

567–569* christiane paul, challenges for a ubiquitous museum: presenting and preserving new media* lev manovich (2003.
567–569* christiane paul, challenges for a ubiquitous museum: presenting and preserving new media* lev manovich (2003.