From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
the government at the time -- the democratically elected communist party of vladimir voronin -- rejected the idea.
o tarihteki hükümet -vladimir voronin'in demokratik yollardan seçilmiş komünist partisi- bu fikri reddetti.
the november 2001 general elections in the province fielded a number of women in kosovo's first democratically elected parliament.
2001 yılının kasım ayında gerçekleştirilen genel seçimler, kosova'da demokratik seçimlerle işbaşına gelen ilk mecliste birçok kadının da yer almasını sağladı.
"this is an indicator that the ksf is an institution which has trust internationally and has relations with the most democratically controlled armies."
halili, "bu da, ksf'nin uluslararası alanda güven duyulan ve en demokratik şekilde yönetilen ordularla ilişkileri olduğunun bir göstergesidir." diye ekledi.
it is important that [elections] are done democratically, and if someone does not wish to be a part of the political platform they should go into opposition.
seçimlerin demokratik bir şekilde yapılması önemli ve şayet siyasi platformun parçası olmak istemiyorsanız muhalefete geçmelisiniz.
* january 27 – colonel ibrahim baré maïnassara deposes the first democratically elected president of niger, mahamane ousmane, in a military coup.
* 27 ocak - nijer'de düzenlenen darbede albay ibrahim baré maïnassara, ülkenin demokratik olarak seçilen ilk devlet başkanı olan mahamane ousmane'yi devirdi.
because nelson mandela, as he took over power as the first democratically-elected president of south africa, faced a situation of a country that could have slid into the abyss of chaos.
Çünkü nelson mandela, demokratik yollarla seçilen ve başa gelen ilk güney afrika başkanı olarak, karmaşa ortamında kayıp gidebilecek bir ülkenin durumuna şahit olmuştur.
"crisis" implies threats and risks; i am sure you agree that elections are a means of people organising themselves democratically, i cannot see any crisis in this.
"kriz" sözcüğü tehdit ve riskler içerir; seçimlerin insanların kendilerini demokratik bir şekilde organize etmelerinin bir aracı olduğunu kabul ettiğinizden eminim, ben bunda bir kriz görmüyorum.
kostunica aide and minister for kosovo and metohija slobodan samardzic said serbs and other non-albanians loyal to serbia "have acquired democratically elected representatives and governing bodies" with the new parliament.
kostunica'nın yardımcısı ve kosova ve metohija'dan sorumlu bakan slobodan samarciç, sırplar ve sırbistan'a sadık olan diğer arnavut harici uyrukluların yeni parlamentoyla "demokratik yollardan seçilmiş temsilcilere ve idari makamlara kavuştuklarını" söyledi.
"it really will depend on the ability of political leaders, democratically elected political leaders, of bosnia and herzegovina to take such decisions, adopt laws, and implement such measures as required from the eu ... to achieve visa-free travel," said rehn, and added that biometric passports are among the key criteria.
rehn, "vizesiz seyahat elde edebilmek gerçekten de bosna-hersek'in siyasi liderlerinin, demokratik yollardan seçilmiş siyasi liderlerinin, bu gibi kararları alabilme, yasaları çıkartabilme ve ab tarafından gerekli görülen bu gibi tedbirleri uygulayabilme becerisine bağlı olacak," dedi.