From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
elifaz il temanita, bildad il suchita e zofar il naamatita andarono e fecero come loro aveva detto il signore e il signore ebbe riguardo di giobbe
temanlı elifaz, Şuahlı bildat, naamalı sofar gidip rabbin söylediğini yaptılar. rab de eyüpün duasını kabul etti.
in tutta la terra non si trovarono donne così belle come le figlie di giobbe e il loro padre le mise a parte dell'eredità insieme con i loro fratelli
Ülkenin hiçbir yerinde eyüpün kızları kadar güzel kızlar yoktu. babaları, kardeşlerinin yanısıra onlara da miras verdi. ağırlığı ve değeri bilinmeyen bir para birimiydi.