Results for povezano translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

povezano

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

to pitanje povezano je sa načinom na koji unija funkcioniše.

Turkish

doha ticaret görüşmelerinin sonuca bağlanamaması, bunun önde gelen örneklerinden biri.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

to pitanje povezano je i sa domaćom i sa međunarodnom politikom.

Turkish

söz konusu mesele, hem yurtiçi hem de uluslararası politikalarla ilgilidir.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 2
Quality:

Serbian

policija istražuje da li je paljenje bilo povezano sa muslimanskim protestima.

Turkish

polis, kundaklama olayının müslüman protestolarıyla ilgisi olup olmadığını araştırıyor.

Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

muškolaj sumnja da je ukidanje pdv-a direktno povezano sa uređivačkom nezavisnošću.

Turkish

muşkolaj, kdv'nin kalkmasının haber içeriklerinin bağımsızlığıyla doğrudan ilişkili olduğundan şüphe ediyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

drugo od tih pitanja povezano je sa funkcionisanjem zrele demokratske države, koja podrazumeva odgovornost i moć građana.

Turkish

bu meselelerden ikincisi, olgun demokrasinin işleyişiyle ilgilidir ve olgun bir demokrasi, sorumluluk ve gücün vatandaşlarda olmasını gerektirir.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

forenzičari traže oružje povezano sa ergenekonom u centru ankare prošle nedelje. [geti imidžis]

Turkish

adli tıp memurları geçtiğimiz hafta ankara'nın merkezinde ergenekon ile ilgili silahları arıyorlar. [getty images]

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

stanovništvo je uglavnom bilo povezano sa bogumilskom verom; oni nisu priznavali vladavinu katoličkog pape, niti pravoslavnu crkvu.

Turkish

nüfusun büyük kısmı bogumil bölgesinde yaşıyordu; ne katolik papa'nın kurallarını ne de ortodoks kilisesi'ni tanıyorlardı.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

mnogi kažu da je povećanje cena povezano sa globalnim porastom cena nafte i gasa, ali da zemlja uprkos tome mora da neutralizuje taj uticaj.

Turkish

Çoğu kişi fiyat zamlarını petrol ve doğal gaz fiyatlarının dünya genelindeki artışına bağlamasına rağmen, ülkenin yine de bunun etkilerini dengelemesi gerekiyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

agencija ap javila je da je njegovo hapšenje povezano sa navodnim korišćenjem vojnog helikoptera u jednom pokušaju ubistva koji se dogodio za vreme miloševićeve vladavine.

Turkish

associated press haber ajansına göre, tutuklama miloşeviç iktidarı sırasında gerçekleştirilen bir cinayette bir ordu helikopterinin kullanılması ile ilgili.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

oni takođe kažu da članstvo makedonije u nato-u ne bi trebalo da bude povezano sa ishodom dugotrajnog spora oko imena između skoplja i atine.

Turkish

Üyeler, makedonya'nın nato üyeliğinin Üsküp ile atina arasında uzun zamandır devam eden isim anlaşmazlığının nihai sonucuna bağlanmaması gerektiğini de ileri sürüyorlar.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ekonomsko stanje u bugarskoj i dalje je povezano sa situacijom u susednoj grčkom i tamošnjom neizvesnom finansijskom budućnošću, procenjuje međunarodna konsultantska kuća ernst i jang u svojoj poslednjoj letnjoj prognozi.

Turkish

uluslararası danışmanlık şirketi ernst & young'ın son yayınlanan yaz raporunda, bulgar ekonomisinin sağlığının, hâlâ komşusu yunanistan'ın belirsiz mali geleceğine bağlı olduğu belirtildi.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

obruč oko gotovine počeo je da se steže od septembra i nagađa se da je njegovo hapšenje povezano sa prethodnim hapšenjem u grčkoj kontroverznog biznismena hrvoja petrača, za koga se veruje da je posedovao informacije o gotovininom skrovištu.

Turkish

etrafındaki çember eylül ayından bu yana gittikçe daralan gotovina’nın ele geçirilmesinin, generalin nerede saklandığını bildiği iddia edilen işadamı hrvoje petrac’ın bir süre önce yunanistan’da yakalanması ile bağlantılı olduğu söyleniyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

naše približavanje eu nije samo povezano sa datumima i tajmingom, iako oni predstavljaju njegov važan element; to približavanje se pre svega oslanja na kvalitet, širinu i efikasnost reformi.

Turkish

ab’ye yönelik yaklaşımımız, her ne kadar önemli bir unsur olsalar da sadece tarihler ve zamanlamaya dayanmıyor. biz yaklaşımımızı öncelikle reformların kalitesine, geniş kapsamlılığına ve etkinliğine dayandırıyoruz.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

nažalost, zapadni balkan još uvek nije samoregulišući mehanizam kontrole, tako da se postavlja pitanje integracije kao uslova bezbednosti, a to je blisko povezano", rekao je on.

Turkish

ne yazık ki batı balkanlar, henüz kendi kendini düzenleyen kontrol mekanizmalarına sahip değil. dolayısıyla bu durum, bir güvenlik koşulu olarak bütünleşme süreci meselesini doğuruyor ve burada sıkı bir bağlantı söz konusu", diyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

međutim, navodeći dokaze iz istrage, portparol policije mihalis kacunotos rekao je u sredu da postoji samo "vrlo neznatna mogućnost" da je ubistvo povezano sa politikom.

Turkish

ancak polis sözcüsü mikalis katsunotos soruşturmadan elde edilen kanıtlara dayanarak Çarşamba günü yaptığı açıklamada, cinayetin siyasetle bağlantılı olmasının ancak "çok uzak bir ihtimal olabileceğini" söyledi.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

amandmanom je takođe predviđeno da sud može da naredi praćenje "da bi se obezbedili dokazi neophodni za uspešnu krivičnu proceduru koji ne mogu da se pribave na drugi način, ili kada je njihovo pribavljanje povezano sa znatnim poteškoćama".

Turkish

söz konusu değişiklikte mahkemenin "adli bir prosedürün başarısı için, başka yollardan elde edilemeyecek veya elde edilmesi çok zor olacak gerekli bilgi ve kanıtları sağlamak üzere" izleme emri verebileceğini de söylüyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

podržavajući stav sjedinjenih država, generalni sekretar nato-a jap de hop shefer istakao je da je proširenje «povezano sa ispunjavanjem određenih kriterijuma, što je potrebno i za članstvo u eu».

Turkish

nato genel sekreteri jaap de hoop scheffer da abd'nin bu tavrına destek vererek, genişlemenin "ab üyeliği için de geçerli olduğu gibi, belirli kriterlerin karşılanmasıyla ilgili olduğunu" söyledi.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Get a better translation with
7,749,980,379 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK