Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ardından da dört yıldır sürdürdüğü tek taraflı ateşkesi kaldırdı.
ona je potom prekinula četvorogodišnje jednostrano primirje.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
ancak sağlık uzmanları hastalığın tehdit oluşturmayı sürdürdüğü konusunda uyarıyorlar.
međutim, zdravstveni eksperti upozoravaju da bolest još uvek predstavlja pretnju.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
bu, usaid'in okullara yardım amacıyla sürdürdüğü tek faaliyet değil.
to nije jedina aktivnost usaid-a za pomoć školama.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
zivkoviç selefinin örgütlü suçlara karşı sürdürdüğü mücadeleye devam etmeyi taahhüt etti.
on je obećao da će nastaviti borbu protiv organizovanog kriminala koju je poveo njegov prethodnik.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
daha önceki kriz bölgelerinde varlığını sürdürdüğü şüphesiz olan bu radikal grubun gücü ne ölçüde?
koliko je snažna ta radikalna grupa koja nesumnjivo postoji u bivšim kriznim područjima?
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
temmuz 2002’de bulgaristan, ab ile sürdürdüğü katılım müzakerelerinin gümrük bölümünü tamamladı.
u julu 2002. godine bugarska je u razgovorima sa eu o prdruživanju zatvorila poglavlje o carinskoj uniji.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 2
Quality:
hükümet güçlerinin isyancıların kontrolündeki kentlerde hava saldırılarını sürdürdüğü libya'da ise durum gerginliğini koruyor.
za to vreme, situacija u libiji ostala je napeta, jer su vladine snage nastavile vazdušne napade na gradove koje drže pobunjenici.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
bu arada vuyanoviç, milo dyukanoviç'in başbakan olmasından itibaren vekaleten sürdürdüğü cumhurbaşkanlığı görevinde kalacak.
vujanović će u međuvremenu nastaviti da vrši dužnost predsednika -- što čini od trenutka kada je milo Đukanović postao premijer.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
anlaşma, romanya'nın hayssam'ın iadesi için yıllarca sürdürdüğü kulis çalışmaları sonrasında gerçekleşti.
dogovor je postignut posle višegodišnjeg lobiranja rumunije da hajsam bude vraćen.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
fakat el esad rejimiyle ilişkileri koparmak, özellikle suriyeli lider iktidara yapışmayı sürdürdüğü takdirde kendi risklerini de beraberinde getiriyor.
međutim, prekid odnosa sa al asadovim režimom donosi svoje rizike, a posebno ako sirijski lider nastavi da se održava na vlasti.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
cinciç suikast girişimi olduğu sanılan olayın hükümet'inin örgütlü suçlar ve yolsuzluğa karşı sürdürdüğü mücadeleyle bağlantılı olabileceğini belirtmişti.
on je očigledan pokušaj atentata povezao sa nastojanjima svoje vlade da pooštri mere protiv organizovanog kriminala i korupcije.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
bu hafta ayrıca: yunan bilim insanları, yaz aylarında çıkan yangınlardan kalan külün sağlık açısından tehlikeli olmayı sürdürdüğü konusunda uyardılar.
takođe ove nedelje: grčki naučnici upozoravaju da pepeo od letnjih požara predstavlja konstantan zdravstveni rizik.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
belgede ayrıca, romanya'nın "insan kaçakçılığı kurbanları için kaynak, geçiş ve hedef ülke olmayı sürdürdüğü de belirtiliyor.
u izveštaju se takođe navodi da rumunija «ostaje zemlja porekla, tranzitna tačka i destinacija za žrtve trgovine ljudima».
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 2
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
İngiltere, british council aracılığıyla varlığını sürdürdüğü arnavutluk'ta eğitim, sanat, yönetim ve bilgi alışverişi alanlarında çeşitli programlar sunuyor.
velika britanija je u albaniji bila prisutna kroz kancelariju britanskog saveta, koja nudi programe iz oblasti obrazovanja, umetnosti, upravljanja i informativne razmene.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
bm, tesla'nın 1875'ten 1878'e kadar çalışmalarını sürdürdüğü graz'da haziran ayında bir serginin sponsorluğunu üstlendi.
un su bile sponzor junske izložbe u gracu gde je tesla studirao od 1875. do 1878. godine.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 2
Quality:
hâlen nato'nun müttefik uyum görev gücü'nün varlığını sürdürdüğü makedonya'da, olasılıkla önümüzdeki ayın başında yeni bir avrupa ordusu konuşlandırılacak.
nova evropska armija doći će u makedoniju, u kojoj se trenutno nalazi misija nato-a saveznička harmonija, verovatno sledećeg meseca.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
İran nükleer programını ilerletirken, türkiye'nin İslam cumhuriyeti'yle sürdürdüğü ilişki ile ilgili sorular akıllardaki yerini koruyor. [reuters]
dok iran nastavlja da razvija svoj nuklearni program, postavljaju se mnoga pitanja u vezi sa odnosima turske sa tom islamskom republikom. [rojters]
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
"nato'ya üyelik kapılarının açık kalmayı sürdürdüğü" yönündeki mesajını yineleyen genel sekreter, makedonya'nın "kapıdan geçebilmesi"ni cesaretlendirici konuşmalar yaptı.
ponovivši svoju poruku da «vrata koja vode ka učlanjenju u nato ostaju otvorena», on je ohrabrio makedoniju da «prođe kroz ta vrata».
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting