Usted buscó: you must apply for a place at a primary school by (Inglés - Turco)

at a primary school in mostar, parents have a union of school and home to make sure that parents and the school can communicate.
mostar'daki bir ilkokulda ise anne babaların okul ile iletişimini sağlayacak ev ve okul sendikası kurulmuş.

these local adaptations of sesame street are making a significant impact on how children view other ethnicities in their communities, as well as boosting their literacy and socio-cultural knowledge, says sala bytyci, a teacher at a primary school in suhareka.
suhareka’da bir ilkokulda öğretmenlik yapan sala bytyci, susam sokağının bu tür yerli uyarlamalarının, hem çocukların diğer etnik topluluklara bakış açısını büyük ölçüde etkilediğini, hem de okur yazarlıklarını ve sosyo-kültürel bilgilerini artırdığını söylüyor.

at a primary school in mostar, parents have a union of school and home to make sure that parents and the school can communicate. these are the beginnings of what is now a comprehensive effort to reform education in bosnia and herzegovina (bih).
mostar'daki bir ilkokulda ise anne babaların okul ile iletişimini sağlayacak ev ve okul sendikası kurulmuş. bunlar bosna hersek'te gerçekleştirilmesi amaçlanan kapsamlı bir eğitim reformunun başlangıç aşamasından bazı örnekler.

chorus: ♫ daisy, daisy ♫ ♫ give me your answer do ♫ ♫ i'm half crazy ♫ ♫ all for the love of you ♫ ♫ it can't be a stylish marriage ♫ ♫ i can't afford a carriage ♫ ♫ but you'd look sweet upon the seat ♫ ♫ of a bicycle built for two ♫ ak: so stepping back for a quick second, when i was at ucla going to grad school, i was also working at a place called the center for embedded network sensing.
nakarat: ♫ papatya, papatya ♫ ♫ cevap ver bana ♫ ♫ deli divaneyim ♫ ♫ senin tüm aşkına ♫ ♫ bu şık bir evlilik olamaz ♫ ♫ bir arabaya param yetmez ♫ ♫ ama iki kişi için yapılmış bir bisikletin ♫ ♫ oturağında tatlı görüneceksin ♫ ak: bir saniyeliğine geriye dönersek, ucla'da yüksek lisansımı yaparken, aynı zamanda gömülü ağ algılama merkezi denilen bir yerde çalışıyordum.