Usted buscó: öğrendiği (Turco - Alemán)

ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onu alaya alır.
und (wehe) dem, der, wenn er etwas von unseren zeichen kennenlernt, spott damit treibt! für solche (sünder) ist eine schmahliche strafe (vorgesehen)

ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, alay konusu edinir.
und (wehe) dem, der, wenn er etwas von unseren zeichen kennenlernt, spott damit treibt!

Âyetlerimizden öğrendiği bir şeyler olursa, onları alaya alır.
und (wehe) dem, der, wenn er etwas von unseren zeichen kennenlernt, spott damit treibt!

(o) ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onlarla alay eder.
und (wehe) dem, der, wenn er etwas von unseren zeichen kennenlernt, spott damit treibt!

hirodes, yıldızbilimciler tarafından aldatıldığını anlayınca çok öfkelendi. onlardan öğrendiği vakti göz önüne alarak beytlehem ve bütün yöresinde bulunan iki ve iki yaşından küçük erkek çocukların hepsini öldürttü.
da herodes nun sah, daß er von den weisen betrogen war, ward er sehr zornig und schickte aus und ließ alle kinder zu bethlehem töten und an seinen ganzen grenzen, die da zweijährig und darunter waren, nach der zeit, die er mit fleiß von den weisen erlernt hatte.

kameranın hiç de zor olmayan, olumsuz yönleri ile başa çıkmayı öğrendiğiniz takdirde - ki mega o.i.s.
wer mit den nachteilen umzugehen lernt, was übrigens nicht allzu schwer ist, wenn man eine mega o.i.s.