Usted buscó: yaprakları (Turco - Español)

akağaç yaprakları
hojas de arce

ağacın yaprakları sarardı.
las hojas del árbol se volvieron amarillas.

marul yaprakları hemen soluyor.
las hojas de la lechuga se marchitan fácilmente.

yaprakları çiğnenebilir, içilebilir veya demlenerek çay yapılabilir.
sus hojas pueden mascarse, fumarse o beberse en infusión. en dosis bajas tiene efectos estimulantes.

bitkinin yaprakları veya tohumlarının ağız yoluyla alınması daha uzun süreli ama daha az yoğun bir etki yaratmaktadır.
la ingestión de las hojas o las semillas de la planta produce un efecto más duradero, pero menos intenso.

brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir.
el brócoli y el perejil a veces pueden parecer un bosque. o las tres hojas que flotan en la superficie del agua a veces pueden parecer pequeños botes.

‹‹İncir ağacından ders alın. dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.
de la higuera aprended la parábola: cuando su rama ya está tierna y brotan sus hojas, sabéis que el verano está cerca

‹‹İncir ağacından ders alın! dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.
de la higuera aprended la analogía: cuando su rama ya está tierna y brotan sus hojas, sabéis que el verano está cerca

yaprakları güzeldi, meyvesi herkese yetecek kadar boldu. yabanıl hayvanlar altında barınır, gökte uçan kuşlar dallarına tünerdi.
cuyo follaje era hermoso y su fruto abundante, de modo que en él había sustento para todos; debajo del cual habitaban los animales del campo y en cuyas ramas las aves del cielo tenían su morada

kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir.
en medio de la avenida de la ciudad, y a uno y otro lado del río, está el árbol de la vida, que produce doce frutos, dando cada mes su fruto. las hojas del árbol son para la sanidad de las naciones

yaprakları güzeldi, herkese yetecek kadar bol meyvesi vardı. yabanıl hayvanlar gölgesinde barınıyor, gökte uçan kuşlar dallarına tünüyordu. her canlı ondan besleniyordu.
su follaje era hermoso, y su fruto abundante. en él había sustento para todos. debajo de él se ponían a la sombra los animales del campo, y en sus ramas habitaban las aves del cielo. todo mortal tomaba sustento de él

yaprak
hoja