Usted buscó: biz hepinizi çok özledik (Turco - Inglés)

biz hepimiz amerikalıyız.
we are all americans.

hepimiz çok kötü hissediyoruz.
we all feel terrible.

biz hepimiz filmden hoşlandık.
we all enjoyed the film.

biz hepimiz seninle aynı fikirdeyiz.
we all agree with you.

biz hep yılbaşı için bu programları yapmıştık.
we have always made these programs for christmas.

hepinize çok teşekkür ederim. Çok güzeldi.
thank you all very much. it was lovely.

belki de hepimiz çok şey bekledik.”
maybe we all expected too much," she said.

birini böyle genç yaşta kaybetmek hep çok zor bir şey.
it's always hard when someone so young passes away.

adım praveen manvi ve bu fırsat için hepinize çok teşekkür ederim.
my name is praveen manvi and thank you very much for this opportunity.

Şimdi harekete geçmezsek, 10 yıldır olduğu gibi hep çok geç olacak.
it's like, if we don't act now, it's too late forever, for 10 years now.

biz hepimiz tom'un fransızca konuşabildiğini sorgusuz sualsiz kabul ettik.
we all took it for granted that tom could speak french.

babanın evini çok özlediğin için bizden ayrıldın. ama ilahlarımı niçin çaldın?››
and now, though thou wouldest needs be gone, because thou sore longedst after thy father's house, yet wherefore hast thou stolen my gods?

o kadın gibi, senin ve benim gibi, biz, hepimiz hayat piyangosunu kazandık.
and so, like her, you, me, we have all won the lottery of life.

hepimizin çok farklı, hatta “sıradışı” bir şeye sahip olduğu sanılıyor.
we're all thought to have something very distinctive, if not peculiar.

ve, aslında, biz hepimiz sadece bir kabileye bağlıyız; dünyalılar'a.
and, ultimately, we actually all belong to only one tribe, to earthlings.

bu hakikaten çok zekice, çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki diğer servis sağlayıcılar arasında t-mobile en ümitsiz olanı.
which is really ingenious, because we all know that t-mobile is the most pathetic carrier.

"ve bizi hep o günahkarlar saptırdı."
"'and our seducers were only those who were steeped in guilt.