Usted buscó: biriktirdikleri (Turco - Noruego)

buzz'ın biriktirdikleri.
buzz' sparepenger!

biriktirdikleri tüm paraların bir anlamı var.
som om det de har spart betyr noe.

toplayıp biriktirdikleri, diriliş günü boyunlarına dolanacak.
det de var gjerrige med, skal henges om halsen på dem på oppstandelsens dag.

rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
men herrens nåde er bedre enn det de samler sammen.

gayrimenkulleri, başlıca mal varlıkları torunları için biriktirdikleri para.
pantelån og store verdier, pengene de sparer til barnebarna.

burada dört ay kalirlar, yaz aylarinda kendilerine cektikleri plankton ziyafetinde biriktirdikleri yag ile yasarlar.
de blir her i fire måneder. de lever utelukkende på fettet de fikk fra sommerens plankton.

-binlercesi dolu çekler alıyor. hayat boyu biriktirdikleri ve de sigortaları dahil olmak üzere.
de påfølgende månedene kommer tusenvis til å få tilbake alle pengene de tapte på sine investeringer.

Ömür boyu biriktirdikleri parayı verip bir balık ambarına tıkışıyor, miami'ye kadar 160 km boyunca kusuyorlar.
stakkars jævler. de gir bort alt de har, plasseres i en fiskebåt og kaster opp hele veien til miami.

ne,yaşlı kadınların biriktirdikleri hesaplarını... evsizlerin ve öksüzlerin noel yardımlarını çalmıyormusunuz? işiniz bu değilmi--
gamle damers sparekonti, speidernes kontingenter, foreldreløses julefond.

rab diyor ki, ‹gün gelecek, sarayındaki her şey, atalarının bugüne kadar bütün biriktirdikleri babile taşınacak. hiçbir şey kalmayacak.
se, de dager kommer da alt det som er i ditt hus, og alle de skatter dine fedre har samlet like til denne dag, skal føres bort til babel; det skal ikke bli nogen ting tilbake, sier herren.

gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur.
den dag da skattene gjøres glødende i helvetes ild, og de brennemerkes med dem på pannen, sidene og ryggen: «dette er det dere har samlet til dere selv!

dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik; birbirlerine iş gördürmeleri için kimini kimine derecelerle üstün kıldık; rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri şeylerden daha iyidir.
det er vi som har fordelt blant dem deres levemåte i jordelivet, og hevet noen over andre i rang, så noen kan sette andre i tjeneste. men herrens nåde er bedre enn det de samler sammen.

"bunun ardından yedi kurak yıl gelecek. bu yıllar, saklayabileceğiniz bir miktar ekin hariç, önceden biriktirdiklerinizi yiyip tüketecek."
så vil det komme syv harde år som vil sluke alt dere har lagt til side for dem, unntatt litt som dere har på lager.