Hai cercato la traduzione di frames and temples in flexible rubber da Inglese a Turco

and he took me up to the temples in nikko.
kendisi beni nikko'daki tapınaklara götürdü.

there are many old temples in kyoto.
kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.

"pyramids and temples of gizeh".
"pyramids and temples of gizeh".

frames and platforms should be fixed against dislocation.
Çerçeveler ve platformlar çıkmaya karşı sabitlenmelidir.

the city was razed, and temples and shrines were looted and burned.
kent, yerle bir edildi, tapınaklar ve kutsal mekanlar yağmalandı ve yakıldı.

tramway support rope for supporting gallows frames and transporting various materials and equipment
farklı malzemeler ve ekipmanı taşınması ve destekleyici asma tahtası çerçeveleri için tramvay destek halatı

one of the temples in bhaktapur #nepal before and after the earthquake.
depremden önce ve sonrasında #nepal'in bhaktapur'daki tapınaklarından birisi.

and this is a temple in japan for a buddhist monk.
ve bu budist rahipler için japonya'da bir tapınak.

plastic windows and ve their frames and jamps and window sills, 30.)
plastikten pencereler ve bunların çerçeveleri ile pervazları ve pencere eşikleri, 30.)

the video takes us on a walk through the yokota and kanaya neighbourhoods, visiting shrines and temples along the way.
vidyo bizi, yol üstünde mabet ve tapınaklara uğrayarak yokota ve kanaya mahallelerine taşıyor.

the survey questions focus on alcohol consumption and use of illicit drugs, with the standard time frames, and frequency of use.
bunun aksine, uyuşturucu kullanımı ve sağlık konulu

aluminium louvers (including hardware), frames and all necessary fixing accessories as per drawings and general specification
Çizimler ve Şartnamelere göre alüminyum panjurlar, (donanım dahil), çerçeveler ve tüm gerekli sabitleme aksesuarları

however, the joseon period saw the suppression of buddhism, where buddhist monks and temples were banned from the cities and confined to the countryside.
bununla beraber, joseon dönemi budizm baskısı gördü ki budist rahipler ve tapınaklar şehirlerden yasaklandı ve kırsal alanda sınırlandı.

and as the sun sets behind her temple in the afternoon, it perfectly bathes his temple with her shadow.
ve güneş eşinin tapınağının arkasından batarken, gölgesi kralın tapınağını mükemmel bir şekilde kaplar.

flyleaf is an american heavy metal band, formed in the belton and temple, texas regions in 2002.
flyleaf, 2000 yılında kurulmuş olan belton, temple ve texas çıkışlı amerikan kökenli bir hard rock müzik grubudur.

===tripitaka koreana and haeinsa===haeinsa is a large temple in the south gyeongsang province.
=== tripitaka koreana ve haeinsa ===haeinsa güney gyeongsang bölgesinde büyük bir tapınaktır.

, officially is an independent buddhist temple in eastern kyoto.
kiyomizu-dera kyoto'nun doğusunda bulunan bağımsız bir budist tapınağıdır.

so, he built a temple in her honor, facing his.
bu yüzden, eşinin şerefine kendininkinin karşısına bir tapınak inşa etti.

and they were saying that in the ancient times in the temple in jerusalem, the priests used to have bread, which they used to place into a special table in the temple in jerusalem.
antik çağlarda kudüs'te bir tapınakta; din adamlarının kudüs'teki tapınağın özel bir masasına koydukları özel bir ekmekleri olduğunu anlatıyorlardı.

after completion of fixing, the embedded items, end frame and bulk head to be installed.
sabitleme işlemi tamamlandıktan sonra gömülü bileşenler, uç çerçeve ve bölme duvar kurulacaktır.