Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
mes nepersistengiame,tarytum nebūtume pasiekę jūsų,nes kristaus evangelija pasiekėme ir jus.
etkinlik alanımız size kadar uzanmasaydı, sizinle ilgilenmekle sınırlarımızın dışına çıkmış sayılabilirdik. oysa mesihin müjdesini size kadar ilk ulaştıran biz olduk.
aną dieną dievas per jėzų kristų teis žmonių slėpinius, kaip sako mano skelbiama evangelija.
yaydığım müjdeye göre tanrının, insanları gizlice yaptıkları şeylerden ötürü İsa mesih aracılığıyla yargılayacağı gün böyle olacaktır.
nors turėtumėte tūkstančius auklėtojų kristuje, bet neturėsite daug tėvų, nes evangelija aš pagimdžiau jus kristuje jėzuje.
Çünkü mesihin yolunda sayısız eğiticiniz olsa da çok sayıda babanız yoktur. size müjdeyi ulaştırmakla mesih İsada manevi babanız oldum.
ir bus paskelbta ši karalystės evangelija visame pasaulyje paliudyti visoms tautoms. ir tada ateis galas”.
göksel egemenliğin bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir.
todėl buvo paskelbta evangelija ir mirusiems, kad jie, nors ir nuteisti kūne kaip žmonės, gyventų dvasia kaip dievas.
Çünkü ölüler bedence öbür insanlar gibi yargılansın, ama ruhça tanrı gibi yaşasın diye müjde onlara da bildirildi.
taip jus mylėdami, troškome pasidalyti su jumis ne tik dievo evangelija, bet ir savo gyvybe, nes tapote mums brangūs.
sizlere öylesine gönülden bağlanmıştık ki, sizinle yalnız tanrının müjdesini değil, kendi canlarımızı da paylaşmaya razıydık. Çünkü sizi o denli çok sevdik!
aklieji praregi, luošieji vaikščioja, raupsuotieji apvalomi, kurtieji girdi, mirusieji prikeliami, vargšams skelbiama evangelija.
körlerin gözleri açılıyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar temiz kılınıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor ve müjde yoksullara duyuruluyor.
mums, kaip ir jiems, buvo paskelbta evangelija. bet išgirstas žodis neišėjo jiems į naudą, nes nebuvo sujungtas su girdėjusiųjų tikėjimu.
Çünkü onlar gibi biz de iyi haberi aldık. ama onlar duydukları sözü imanla birleştirmedikleri için bunun kendilerine bir yararı olmadı.
dievo pripažinti tinkami, kad mums būtų patikėta evangelija, ją ir skelbiame taip, kad patiktume ne žmonėms, bet dievui, kuris tiria mūsų širdis.
tersine, tanrı tarafından müjdeyi emanet almaya layık görüldüğümüz için, insanları değil, yüreklerimizi sınayan tanrıyı hoşnut edecek biçimde konuşuyoruz.