Results for izlazi translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

izlazi

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

dim izlazi iz termoelektrane u bukureštu.

Turkish

bükreş'teki bir termoelektrik santralinden yükselen duman görülüyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

turska izlazi na kraj sa sirijskim izbeglicama

Turkish

türkiye suriyeli mültecilerle uğraşıyor

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

srbija 16. novembra izlazi na predsedničke izbore.

Turkish

sırbistan, 16 kasım'da cumhurbaşkanı seçmek üzere sandık başına gidecek.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

„iz nečeg strašnog izlazi i nešto dobro.

Turkish

srebrenica anneleri derneği başkanı munira subasiç setimes'a verdiği demeçte, "korkunç bir şeyden, güzel bir şey doğuyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

kosovo preko novog autoputa izlazi na svetsko tržište

Turkish

yeni kosova otoyolu dünya pazarlarına çıkıyor

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

tači je u nedelju saopštio da dpa izlazi iz vlade.

Turkish

pazar günü thaci, dpa'nın hükümetten çekildiğini duyurmuştu.

Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

izlazi èovek na posao svoj, i na rad svoj do veèera.

Turkish

akşama dek çalışmak için.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

iz nozdrva mu izlazi dim kao iz vrelog lonca ili kotla.

Turkish

göklerin altında ne varsa bana aittir.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a šta izlazi iz usta iz srca izlazi, i ono pogani èoveka.

Turkish

ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

otprilike 50 odsto te demografske grupe stanovništva ne izlazi na izbore.

Turkish

Ülkenin genç nüfusunun yaklaşık yarısı seçimlerde oy kullanmıyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

"visoki predstavnik je ovlašćen da izlazi na kraj sa situacijom u bih.

Turkish

abd büyükelçiliğinden yapılan duyuruda, "yüksek temsilci bh'nin içinde bulunduğu durumlar başa çıkmaya yetkilidir.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Serbian

sunce izlazi i zalazi, i opet hiti na mesto svoje odakle izlazi.

Turkish

hep doğduğu yere koşar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a knez s njima neka ulazi kad oni ulaze, i neka izlazi kad oni izlaze.

Turkish

Önder halkın arasında olacak. halkla birlikte girecek, halkla birlikte çıkacak.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a kad kome bude pedeset godina, neka izlazi iz te službe i više neka ne služi.

Turkish

ancak elli yaşına gelince yaptıkları hizmetten ayrılıp bir daha çadırda çalışmayacaklar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

sa korupcijom ne može samo policija da izlazi na kraj; celokupan sistem mora to da radi.

Turkish

yolsuzlukla sadece polisle başa çıkılamaz, bunu bütün sistemin yapması gerekir.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

on sada izlazi na međunarodnu pozornicu gde će se takmičiti protiv drugih poznatih osoba iz celog sveta.

Turkish

kazanan şimdi dünyadaki diğer ülkelerden şahsiyetlerle yarışmak üzere uluslararası arenaya çıkıyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

dnevnik pincom.info koji izlazi na internetu, proslavio je godinu dana postojanja u bosni i hercegovini.

Turkish

günlük internet gazetesi pincom.info, bosna-hersek'teki birinci çalışma yılını kutladı.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a neki i od azijskih poglavara koji mu behu prijatelji, poslaše k njemu savetujuæi ga da ne izlazi na zborište.

Turkish

hatta, pavlusun dostu olan bazı asya İli yöneticileri ona haber yollayarak tiyatroda görünmemesi için yalvardılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

prema istraživanjima instituta za javnu politiku, više od 20 odsto stanovništva već je odlučilo da u nedelju ne izlazi na glasanje.

Turkish

kamu politikası enstitüsü'ne göre, nüfusun %20'den fazlası pazar günkü seçimlere katılmama kararı aldı bile.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ipak, ekonomski pokazatelji ukazuju na to da se ekonomija zaista oporavlja i da zemlja izlazi iz jednog perioda tranzicije koji se odužio.

Turkish

yine de ülkenin uzun bir geçiş döneminden çıktığı şu dönemde ekonomik göstergeler, ekonominin iyiye gittiğini gösteriyor.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,747,399,658 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK