Sie suchten nach: frommen (Deutsch - Türkisch)

edlen, frommen.
(ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü.'

die frommen leben in wonne,
gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

die frommen werden wahrlich in wonne sein,
gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.

das buch der frommen ist wahrlich in 'illiyyin.
andolsun iyilerin kitabı İlliyyun'dadır.

und was bei gott ist, ist besser für die frommen.
allah katındaki ödüller iyiler için daha hayırlıdır.

er läßt's den aufrichtigen gelingen und beschirmt die frommen
kalkanıdır dürüst yaşayanların.

keineswegs! das buch der frommen ist wahrlich in 'illiyyin.
ama iyilerin defteri yüksek katlardadır.

bei den heiligen bist du heilig, bei den frommen bist du fromm,
kusursuz olana kusursuz davranırsın.

bei den heiligen bist du heilig, und bei den frommen bist du fromm,
kusursuz olana kusursuz davranırsın.

der gottlosen reden richten blutvergießen an; aber der frommen mund errettet.
doğruların konuşmasıysa onları kurtarır.

unschuld wird die frommen leiten; aber die bosheit wird die verächter verstören.
hainin yalancılığıysa yıkıma götürür.

gewiß, die frommen trinken aus einem becher, dessen beimischung kampfer ist,
kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.

die edel und fromm sind.
(ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü.'