Sie suchten nach: ich wünsche dir eine gute zeit (Deutsch - Türkisch)

ich habe eine gute idee.
benim iyi bir fikrim var.

ich wünsche dir noch ein schönes leben
i wish you a nice life

ich bin eine gute lehrerin.
ben iyi bir öğretmenim.

ich habe eine gute kamera gekauft.
İyi bir kamera aldım.

ich denke, dass es eine gute idee ist.
ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.

eine gute frage.
güzel bir soru.

er hatte eine gute idee.
onun aklına iyi bir fikir geldi.

recht auf eine gute verwaltung
İyi idare hakkı

du hast eine gute entscheidung getroffen.
sen iyi bir karar verdin.

auf einmal hatte er eine gute idee.
birden onun aklına iyi bir fikir geldi.

in unseren augen ist das eine gute leistung.
kullanıcıya esnek çekim şartları mükemmel bir görüntü kalitesi sunan canon eos 30d dijital slr fotoğraf makinesi kendi sınıfında harika bir ürün.

die integrierte benutzerführung ist dabei eine gute hilfe.
kameranın dâhili kullanım kılavuzu kullanıcıya her aşamada yardımcı oluyor.

es ist eine gute sache, die wir getroffen haben.
iyi ki tanışmışız ikimiz

wenig rauschen, tadellose farben und eine gute scharfzeichnung.
mükemmel renkler, minimum hatalı piksel sayısı ve çok iyi bir parlaklık seviyesi.

und dem, der eine gute tat begeht, verschönern wir sie noch.
kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği artırırız.

wer eine gute fürbitte einlegt, erhält einen anteil daran.
kim bir iyiliğe aracılık ederse kendisi için ondan bir kredi var.

wenig störende linsenfehler, eine gute schärfe und wenig probleme mit Überstrahlung.
objektif ile ilgili şikayet edilecek noktalar çok az, keskinlik iyi ve hafif bir aşırı pozlama mevcut.

eine gute ortschaft (ist es), und ein herr voller vergebung.»
(onlara demiştik ki:) "rabbinizin rızkından yiyin ve o'na şükredin. güzel bir şehir ve bağışlayan bir rabb(iniz var)."

er scheint in einer guten familie erzogen worden zu sein.
İyi bir ailede yetiştirilmiş gibi görünüyor.