Sie suchten nach: diagnose (Englisch - Türkisch)

diagnose
tanılamak

so how do we diagnose that conversation?
bu iletişimi ne şekilde tanıyabiliriz?

this can radically improve the way that doctors diagnose patients.
bu yöntem, doktorların hastalarına teşhis koymasına kökten bir gelişme getirecek.

so i can diagnose the problem a little more specifically in math.
sorunu matematikte biraz daha detaylı tespit edebilirim.

it is, hence, easy to mistakenly diagnose rett syndrome for autism.
rett sendromu genellikle çocuktaki bir mutasyon nedeniyle oluşur.

this disease that is difficult to diagnose may result in blindness if not stopped.
teşhisi zor olan bu hastalık, durdurulmaması halinde körlükle sonuçlanabilir.

to diagnose diseases involving the bone marrow, a bone marrow aspiration is sometimes performed.
kemik iliğini ilgilendiren bir hastalığın tanısı koymak için bazen bir kemik iliği muayenesi yapılır.

those that have collect and provide data to teachers to help them diagnose student learning issues.
onlar öğrencilerin öğrenme sorunlarını teşhis etmelerine yardımcı olmak için öğretmenlere veri toplayan ve sağlayanlardır.

it can take pictures of your gi system, help diagnose and treat as it moves through your gi tract.
sindirim yolunuzda ilerlerken tüm sindirim sisteminizin fotoğraflarını çekerek size tanı koymaya ve tedaviye yardımcı oluyor.

the broad consensus in neuroscience is that we can't yet diagnose mental illness from a single brain scan.
nero bilimdeki ortak fikir şudur ki biz henüz akıl hastalığına, tek bir tarama ile teşhis koyamıyoruz.

we find more and more complex arrangements of machines that make it harder and harder to diagnose what's going on.
ne olduğunu teşhis etmeyi gittikçe zor hale getiren karmaşık makine düzenlerini daha fazla buluyoruz.

so, with one microfluidic chip, which is the size of an iphone, you can actually diagnose 100 patients at the same time.
yani iphone büyüklüğündeki bir mikrosıvısal çip sayesinde gerçek anlamda 100 tane hastanın tanısını koyabiliyorsunuz.

we diagnose the disease eventually, once it becomes symptomatic, and then we treat the symptom for 10, 20, 30, 40 years.
hastalığı semptomatik olmadan sonunda teşhis ediyoruz, sonra bulguyu 10,20,30,40 yıl boyunca tedavi ediyoruz.

when somebody shows up, and the hospital doesn't know what to do because they can't diagnose it, they call us.
biri çıkageldiği zaman ve hastane tanı koyamadığı için ne yapacağını bilmediği zaman, bizi arıyorlar.

the only thing that is keeping us from basically saving the lives of everybody who needs the medicine to stay alive are the absence of systems necessary to diagnose, treat and care for people and deliver this medicine.
hayatta kalabilmek için ilaca ihtiyacı olan herkesin hayatını kurtarmaktan bizi alıkoyan tek şey, teşhis, tedavi ve bakım ve ilacın insanlara ulaştırılması için gerekli sistemlerin olmayışıdır.

for the bargain price of a few thousand dollars, there are clinics in the u.s. that will give you one of these spect scans and use the image to help diagnose your problems.
İndirimli fiyatı birkaç bin dolar karşılığında, amerika'da size bu spect taramayı yapacak ve imgeyi problemlerinizin teşhisinde kullanacak klinikler var.

i was part of that united nations initiative called the alliance of civilizations, which was asked by kofi annan to diagnose the causes of extremism, and to give practical guidelines to member states about how to avoid the escalation of further extremism.
medeniyetler İttifakı olarak adlandırılan, kofi annan tarafından aşırılığın nedenlerini teşhis etmek için istenilen ve daha fazla aşırılığın yükselmesinden nasıl kaçınılacağı hakkında üye devletlere pratik kılavuz sunmayı amaçlayan birleşmiş milletler girişiminin bir parçası oldum.

biochemist joe derisi talks about amazing new ways to diagnose viruses using dna. his work may help us understand malaria, sars, avian flu -- and the 60 percent of everyday viral infections that go undiagnosed.
biyokimyager joe derisi dna'yı kullanarak virüsleri tanımanın yeni harika yollarından bahsediyor. Çalışması, malaryayı, sars'ı, kuş gribini -- ve tanı alamayan günlük viral enfeksiyonların yüzde 60'ını anlamamıza yardımcı olabilir.

one recent study reported that initiation of en for cardiovascular patients was typically later than for non-cardiovascular patients in the icu, and that energy provided by en for cardiovascular patients was less than that provided to those with non-cardiovascular diagnoses
benzer şekilde, erken en ile yapılan müdahale, erken parenteral beslenmeye (pn) kıyasla enfeksiyon komplikasyonlarının azalmasına, yoğun bakımda kalış süresine ve hastane gün sayısına neden olmuştur. 4 -8 bununla birlikte, bu çalışmalar öncelikle sepsis, travma, kafa travması, şiddetli akut pankreatit tanısı alan veya cerrahi uygulanan hastaları içermektedir.