Sie suchten nach: don't you dare (Englisch - Türkisch)

don't you dare do that.
bunu yapayım deme.

don't you cry.
sen aglama

why don't you?
ne zaman

... don't you feel?
...siz de böyle hissetmiyor musunuz?

don't you dare do that again.
bir daha bunu yapayım deme.

don't you agree?
aynı fikirde değil misin?

you know, don't you?
biliyorsun, değil mi?

don't you touch me.
bana dokunayım deme.

don't you recognize me?
sen beni tanımadın mı?

don't you agree, tom?
katılmıyor musun, tom?

don't you speak french?
fransızca konuşmuyor musunuz?

you despise nick, don't you?
sen nick'i küçümsüyorsun, değil mi?

love me if you dare
Влюбись в меня, если осмелишься

you dare to keep secrets from me?
benden nasıl sır saklarsın?

and he would actually say, while he was beating me, "don't you cry. don't you dare cry."
ve bir yandan beni döverken, aynı zamanda bana "sakın ağlama. sakın ha ağlayayım deme." derdi.

pharaoh said, "you dare believe in him before i have given you permission?
fir'avn: "ben size izin vermeden ona inandınız mı?" dedi.