Sie suchten nach: every means has failed (Englisch - Türkisch)

no one has failed.
kimse başarısız olmadı.

i have tried every means imaginable.
akla gelebilecek her yolu denedim.

sftp initialization has failed.
sftp başlatılamadı.

the strategy has failed."
strateji başarısız oldu."

public key authentication has failed.
açık anahtar doğrulaması başarısız oldu.

to my surprise, he has failed.
benim için sürpriz oldu, o başarısız oldu.

many a student has failed the test.
birçok öğrenci testte başarısız oldu.

indeed, whosoever forges has failed'
allah'a iftira eden hüsrana uğrar" dedi.

it is no wonder that he has failed.
onun başarısız olması hiç şaşırtıcı değil.

a requested cover has failed to download
İstenilen kapak indirilemediname

upload of your chosen archive has failed.
seçtiğiniz arşivin gönderilmesinde hata oluştu.

sending data has failed. connection was terminated.
veri gönderimi hatalı. bağlantı sonlandırılmış.

twice already, the ratification process has failed.
onay süreci şimdiden iki defa başarısız oldu.

and he has failed who instills it [with corruption].
(yaratıklara taparak) onu alçaltan da ziyana uğramıştır.

tunnel device is missing, creating it has failed: stop.
tünel aygıtı kayıp, oluşturma başarısız: durdu.

but setup has failed to find disk-pile's installation path.
fakat disk-kümesi kurulumu yükleme yolunu bulmakta baþarýsýz oldu.

loading module "%1" has failed, trying "%2"...
"% 1" has failed: stop.

loading module "%1" and "%2" has failed: stop.
"% 1" has failed: stop.

opera unite error: authentication with the service discovery server has failed.
opera unite hatası: servis araştırma sunucusu ile olan kimlik denetimi başarısız

in iraq, which ranks 130th, and in syria, 126th, the state uses every means to control the media and stifle dissenting voices.
130. sıradaki irak ve 126. sıradaki suriye'de devletin basını denetim altında tutmak ve muhalif sesleri bastırmak için her yolu denediği belirtiliyor.