Sie suchten nach: first to market;first to market (Englisch - Türkisch)

she goes to market every day to buy things.
o bir şeyler almak için her gün pazara gider.

he was the first to come.
o ilk varandı.

getting the commodities to market.
tamamen arz ve ulaşılabilirlik meselesi.

they were the first to attack you.
yoksa onlardan korkuyor musunuz?

on later cromwells this was increased, first to , then to .
),ancak bu işlem haziran 1944 tarihinden önce olamadı.

i usually go to market on friday.
genellikle cuma günü markete giderim.

christmas is a good time to market new toys.
noel yeni oyuncaklar pazarlamak için iyi bir zamandır.

but let's stick first to tuberculosis.
fakat şimdilik tüberkülozla ilgilenelim.

he was also the first to find the general geometric solution to cubic equations.
o, ayrıca kübik denklemlerin genel geometrik çözümünü bulan ilk kişi idi.

businessmen and students have been the first to benefit.
bu uygulamalardan yararlanan ilk grup iş adamları ve öğrenciler oldu.

and they were the first to "twitter" transatlantically.
İlk defa atlantik ötesinden birbiriyle "twitter"laşan onlardı.

i have been commanded to be the first to submit."
"hem o'nun birliğine teslim olan müslümanların ilki olmam da bana emredildi."

maybe we are the first to even actively record our lives.
belki biz kendi hayatlarımızı kayıt altına alabilen de ilk insanlarız.

and information will tell her when to go to market with which product.
ve bilgi ona pazara ne zaman hangi ürünle gitmesi gerektiğini anlatacak.

"my father will be the first to know," vlasic said.
vlasiç, "İlk öğrenen babam olacak." dedi.

arthur kennelly was the first to represent impedance with complex numbers in 1893.
1893'de arthur kennelly de öz direnci karmaşık sayılarla ilk kullanandı.

in december 1995, ylönen founded ssh communications security to market and develop ssh.
aralık 1995'de ise, ylönen ssh communications security'yi pazarladı ve böylece ssh geliştirdi.

fuele's visit to turkey on march 15th was his first to the country.
fuele'nin 15 mart'taki türkiye ziyareti ülkeye ilk gelişiydi.

today 2010, in volume, when we come to market, it is eight cents a mile.
bugün, 2010 için, yani pazarda, hacim olarak, mil başına 8 sent.

this strategy aimed to market albania as "europe's last secret".
söz konusu strateji, arnavutluk'u "avrupa’nın son gizemi" olarak tanıtmayı hedefliyordu.