Sie suchten nach: how do you like these poems (Englisch - Türkisch)

how do you like these poems?
bu şiirler hakkında ne düşünüyorsun?

do you like
postumu beğenir misin?

how do you like my new hat?
yeni şapkamı beğendin mi?

how do you like your job, tom?
İşini beğendin mi, tom?

do you like bugs?
böcekleri sever misiniz?

do you like dodurma
dodurma sever misin

how do you like living on your own?
tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?

do you like apples?
elma sever misiniz?

i like these chairs.
bu sandalyeleri seviyorum.

do you like yellow? * /?
do you like yellow? * /

now, you may have noticed more and more headlines like these.
buna benzer gittikçe daha fazla başlık görüyor olmalısınız.

"how do you like my hair?", asked mary to her husband.
mary kocasına "saçımı nasıl buldun?" diye sordu.

what i come up with are forms like these.
bunlara benzer şekiller buluyorum.

she likes these cats.
o, bu kedileri sever.

consumers don't really like these light bulbs.
tüketiciler florasan ampulleri sevmiyor.

in situations like these, a gun might come in handy.
bu gibi durumlarda, bir tabanca kullanışlı gelebilir.

and it is numbers like these that motivate my research agenda.
ve bunun gibi rakamlar araştırma gündemimi harekete geçiriyor.

it looks like these booklets. it seemed to me very superfluous.
onlar gibi geldi. çok fuzuli geldi bana.

in this strange moment where, like, these things kind of appeared.
her türde şeyin ortaya çıktığı bu tuhaf anda.

i've been leaning towards more collaborative projects like these, lately.
son zamanlarda bunlar gibi daha işbirlikçi projelere doğru eğiliyorum.