Sie suchten nach: nativity (Englisch - Türkisch)

nativity
doğum

he was in the nativity play.
doğum oyununda bir rolü vardı.

former drug addicts perform nativity play in bih
eski uyuşturucu bağımlıları bh'de İsa'nın doğuşu oyunu sahneye koydular

despite the fact that they are performing the nativity, religious differences are accepted in the community.
İsa'nın doğuşunu sahneliyor olmalarının aksine, dini farklılıklar cemaatte kabul ediliyor.

''we have done the nativity play for years, but every year we have new members who are searching for hope.
İtalyan marco zappella, "İsa'nın doğuşu oyununu yıllardır sahneliyoruz, ancak her yıl umut arayışında olan yeni üyelerimiz oluyor.

so he went to the church of nativity and brought back an old ladder that was so old that it could have seen jesus being born.
doğuş kilisesi'ne gitti ve eski bir merdiven getirdi, o kadar eskiydi ki İsa'nın doğumunu görmüş bile olabilir.

the nativity scene during a christmas celebration at zagreb's roman catholic cathedral. [reuters]
zagrep'teki roma katolik katedralinde düzenlenen noel kutlaması sırasında görülen doğuş sahnesi. [reuters]

"taking part in the nativity scene proves that i am on the right path to forget about my previous life and my bad experience with drugs."
"gösteride yer almam, önceki yaşamımı ve uyuşturucularla olan kötü deneyimimi unutmak için doğru yolda olduğumu kanıtlamaktadır."

and as for thy nativity, in the day thou wast born thy navel was not cut, neither wast thou washed in water to supple thee; thou wast not salted at all, nor swaddled at all.
doğduğun gün göbek bağın kesilmedi, temizlemek için seni yıkamadılar, tuzla ovalamadılar, kundağa sarmadılar.

1. the nature of the stars. in a nativity the all-seeing sun, nature’s fire and intellectual light, the organ of mental perception, indicates kingship, rule, intellect, intelligence, beauty, motion, loftiness of fortune, the ordinance of the gods, judgement, public reputation, action, authority over the masses, the father, the master, friendship, noble personages, honors consisting of pictures, statues, and garlands, high priesthoods, one’s country other places. of the parts of the body, the sun rules the head; of the sense organs, it rules the right eye; of the trunk, it rules the heart; of the spiritual (i.e. the perceptive) faculties, the nerves. of materials, it rules gold; of fruits, it rules wheat and barley. it is of the day sect, yellowish, bitter in taste.
1. yıldızların doğası. bir doğuşta, her şeyi gören güneş, doğanın ateşi ve entelektüel ışığı, zihinsel algı organı, krallığı, yönetimi, zekayı, zekayı, güzelliği, hareketi, talihin yüceliğini, tanrıların emrini, yargıları, halkın itibarını, eylemi gösterir. kitleler üzerindeki otorite, baba, usta, dostluk, asil şahsiyetler, resimlerden, heykellerden ve çelenklerden oluşan onurlar, yüksek rahiplikler, ülkenin ve diğer yerlerin üzerinde hüküm sürüyor. of the