Sie suchten nach: playing (Englisch - Türkisch)

playing
Çalınıyor

now playing
Şimdi yürütülüyor

playing: %1
oynatılıyor:% 1

effect playing
Çalmayı etkile

tom kept playing.
tom oynamaya devam etti.

who was playing?
kim oynuyordu?

no track playing
hiçbir parça çalmıyor

i like playing golf.
ben golf oynamayı severim.

kmplayer: stop playing
kmplayer: yürütmeyi durdur

don't stop playing.
oynamayı bırakma.

i love playing basketball
ben basketbol oynamayı severim.

i am playing baseball.
beyzbol oynuyorum.

he's playing monopoly.
o monopoly oynuyor.

children like playing outside.
Çocuklar dışarıda oynamayı severler.

how about playing baseball?
beyzbol oynamaya ne dersin?

playing doesn't tire us.
eğlence bizi yormuyor.

displays currently playing audio
o anda çalınan sesi gösterirname