Sie suchten nach: practical;practical (Englisch - Türkisch)

practical
pragmatizm

practical joke
Şaka

tom is practical.
tom pratik.

you're practical.
sen pratiksin.

his idea is practical.
onun fikri pratiktir.

it's not practical.
pratik değil.

i love practical jokes.
ben el şakalarını severim.

i had no practical skills.
hiçbir pratik becerim yoktu.

does not have a practical component.
daha sonra bu dersin öğretmeni olur.

it is practical, and pretty too.
Çok pratik ve aynı zamanda hoş.

and these are more practical applications.
bunlar daha çok pratik uygulamalar.

it’s more practical on the phone
telefondan daha pratik

it's practical to have a laptop.
bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

now, the other use of this is practical.
Şimdi, bunun diğer bir faydası daha pratik.

that's very practical and extremely awesome.
bu çok kullanışlı ve inanılmaz süper.

barry schwartz: using our practical wisdom
barry schwartz: sağduyumuzu kullanma üzerine

and any moral work depends upon practical wisdom.
ve bütün ahlaki görevler, "pratik bilgeliği" gerektirir.

so play is practical, and it's very important.
Öyleyse oyun hem kullanışlı hem de çok önemli.

otherwise, a number of practical problems will emerge.
aksi takdirde bir takım sorunların baş göstermesi kaçınılmaz olacak.

it's still quicker to do that and more practical.
bu yöntem hala daha çabuktur ve daha pratiktir.