Sie suchten nach: prophethood (Englisch - Türkisch)

prophethood
peygamber

o you enwrapped in the cloak (of prophethood),
ey bürünen,

they are the ones whom we gave the book, judgement and prophethood.
bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir.

those, we have given them the book, judgment, and prophethood.
bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir.

those are they unto whom we gave the scripture and command and prophethood.
bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir.

those are they to whom we gave the book, and wisdom, and prophethood.
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir.

those are the ones to whom we gave the scripture, wisdom, and prophethood.
bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir.

we gave him isaac and jacob and granted prophethood and the book to his descendants.
biz İbrâhim'e (evlat ve torun olarak) İshak ile yâkub’u ihsan ettik.onun neslinden gelenlerde, peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. ona dünyada mükâfatını verdik.

we sent forth noah and abraham and bestowed upon their offspring prophethood and the book.
andolsun, biz nuh'u ve İbrahim'i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı onların soylarında kıldık.

certainly we sent noah and abraham and we ordained among their descendants prophethood and the book.
andolsun, nuh'u ve İbrahim'i elçi gönderdik, peygamberliği ve kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk.

“o yahya – hold the book firmly”; and we gave him prophethood in his infancy.
"ey yahya! kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik.

"and let him share my task (of conveying allah's message and prophethood),
"bu işimde onu bana ortak yap."

(allah) said, "my covenant (prophethood, etc.) includes not zalimun (polytheists and wrong-doers)."
(rabbi): "zalimlere ahdim ermez (onlar için söz vermem!)" buyurdu.