Sie suchten nach: spare the first 3 pedestrians (Englisch - Türkisch)

the first workplace
birinci İş yeri

this is the first.
birincisi bu.

the first party:
birinci taraf :

"the first destroyers.
"the first destroyers.

i made the first move.
İlk hamleyi yaptım.

is this the first case?
bu olay bir ilk mi?

date the first period ends
birinci dönem bitiş tarihi

and the first mate hesitates.
birinci adam tereddüt eder.

1: the first crusade".
1: the first crusade".

"the first one is economic.
enerji uzmanı necdet pamir yerel ntv televizyonuna verdiği demeçte, "birincisi ekonomik.

who invented the first automobile?
İlk otomobili kim icat etti?

data: here's the first one.
İşte ilki.

so, here's the first story.
İşte ilk hikaye.

the first period following ...../...../.........
……./…..../……….. tarihinden sonraki ilk dönemdir.

(hell will never spare the disbelievers).
aya andolsun ki,

the first blast happened on a busy pedestrian street of the gungoren district.
İlk patlama güngören semtindeki işlek bir yaya yolunda meydana geldi.

he shall spare the poor and needy, and shall save the souls of the needy.
düşkünlerin canını kurtarır.

dzombic explained the move aims to spare the business sector from pressure for pay increases and is the first concrete measure by the rs government to mitigate the effects of the global crisis.
combiç, söz konusu hamlenin iş sektörünü ödeme artışlarının baskısından kurtarma amaçlı ve sc hükümetinin küresel krizin etkilerini hafifletmek amacıyla aldığı ilk somut tedbir olduğunu söyledi.

the japanese government were perhaps the first, when they decided to invest first 3 billion, later another 2 billion in this field.
japon hükümeti belkide önce 3 sonra 2 milyar daha yatırıma karar vererek bu alanda bir ilk oldu.

yes, never!* by oath of the moon. (hell will never spare the disbelievers).
hayır, andolsun ay'a,