Sie suchten nach: to get the most (Englisch - Türkisch)

tom was lucky to get the job.
tom işi bulduğu için şanslıydı.

regular expression to get the filename
dosyaismi almak için düzenli ifade

i want to get the book back from her.
kitabı ondan geri almak istiyorum.

it cost $300 to get the car fixed.
arabayı tamir ettirmek 300 dolara maloldu.

he hurried in order to get the bus.
otobüse binmek için acele etti.

i didn't know where to get the bus.
otobüse nerede bineceğimi bilmiyordum.

i failed to get the position i wanted.
ben, istediğim pozisyonu alamadım.

well, it seems to get the point across.
gülüşmeler bu nokta anlaşıldı gibi gözüküyor.

finally i was able to get the meaning across.
sonunda kastedileni anlayabildim.

luckily, i was able to get the tickets yesterday.
Şansa bak ki, biletleri dün almıştım.

i'm going to get the same feedback anyway.
zaten aynı geri dönüşümü alacağım.

i thought it difficult for her to get the ticket.
ben, onun bileti almasının zor olduğunu düşündüm.

time since first failed attempt to get the direct link
doğrudan bağlantı almak için başarısız olan ilk denemeden bu yana geçen süre

he has worked out a quicker way to get the job finished.
hızlı bir şekilde çalışarak işi bitirdi.

how long does it take to get the hang of this sewing machine?
bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?

i thought it would be difficult for her to get the tickets.
onun biletleri almasının zor olacağını düşündüm.

and yet, they always manage to to get the result that they want.
ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler.

and we're basically using mobility to get the access we need.
ve esasında taşınırlığı ihtiyaç duyduğumuz ulaşım için kullanıyoruz.

i had to use a very small aperture to get the depth of field.
cok küçük bir cap kullanmak zorunda kaldim alanin derinligini alabilmak icin.

ovrimos_num_fields() is used to get the number of columns.
description