Sie suchten nach: we study many subjects in high school (Englisch - Türkisch)

we study many subjects in high school.
lisede birçok konuda ders alıyoruz.

i had to study french in high school.
lisede fransızca öğrenmek zorunda kaldım.

tom is still in high school.
tom hâlâ lisede.

and we could not find 25 girls in high school.
ve liseye devam eden 25 kız bulamadık.

i used to play tennis in high school.
lisede tenis oynardım.

i'm in high school. i have no idea.
ben liseye gidiyorum. hiçbir fikrim yok.

i assume you studied french in high school.
lisede fransızca öğrendiğini sanıyorum.

in high school, french was my favorite subject.
lisede, fransızca benim sevdiğim dersti.

his brother, muhamed, was enrolled in high school.
kardeşi muhamed liseye gidiyordu.

i only weighed 120 pounds when i was in high school.
lisedeyken sadece 120 paund geliyordum.

then i remember what my english teacher in high school said.
sonra lisedeki İngilizce öğretmenimin söylediklerini hatırladım.

the last time i read classical japanese literature was in high school.
klasik japon edebiyatını son kez lisede okudum.

i wish i had had the chance to learn french in high school.
keşke lisede fransızca öğrenme fırsatım olsaydı.

back in high school, i got up at 6 a.m. every morning.
geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.

i should've studied french more seriously when i was in high school.
lisedeyken fransızcayı daha ciddi şekilde çalışmalıydım.

when i was a freshman in high school, i was a live wire of nervous hormones.
okuldaki ilk yılımda yerinde duramayan bir tiptim.

in high school white drove a red mustang convertible, a gift from michael jackson.
michael jackson lisedeki white'a kırmızı mustang convertible hediye etti.

===education===in high school in newburyport, mulliken followed a scientific curriculum.
===eğitimi===newburyport'ta lisedeyken, mulliken bilimsel bir müfredatı takip etmiştir.

tom began working as a volunteer at the homeless shelter while he was still in high school.
tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.

"what's it going to be like to be in high school or junior high school?
"ortaokul veya lise nasıl olacak?"