Sie suchten nach: well done, dude (Englisch - Türkisch)

well done!
aferin!

"well done!
fouere, "aferin!

well done, guys.
bravo, arkadaşlar.

but well done, him.
ama aferin ona.

it's well done.
İyi bitti.

"well done marija!
başbakan vojislav kostunica şarkıcıya yazdığı mektupta, "aferin marija!

i like my meat well done.
etimi iyi pişmiş severim.

teacher: well done. very good ...
Öğretmen: harika. Çok iyiyiydi.

grandmother: well done! very good.
büyükanne: aferin! Çok iyi.

well done, you knew the correct answer.
tebrikler, doğru yanıtı bildiniz.

bonus physical resilience. well done, everyone.
bonus fiziksel dayanıklılık. herkese aferin.

because it's neither rare nor well done.
Çünkü iyi de değildir kötü de değildir.

well done! your parents must be proud of you.
helal olsun sana! ailen seninle gurur duyuyor olmalı.

well done ali efe. the don’t have food, right?
aferin ali efe yemekleri yoktur değil mi?

now beaten an 11-year-old child. well done.
11 yaşındaki bir çocuğu yendin. aferin.

mm: well done. we've been aurasma. thank you.
Çok güzel. aurasma'daydık. teşekkürler.

well done! your english is very good, where did you learn?
aferin sana! senin İngilicen çok iyidir, nerede öğrendin?

i'm sure you will make us proud." "well done giorgo, the song is magnificent.
bizi gururlandıracağından eminim." aferin yorgo, şarkı bir harika.

but it occurred to me, how in his small life had he already believed the myth that if something was that well done, that we must have done it.
ama farkettim ki, o küçücük yaşında çoktan şu mite inanmıştı: eğer bir şey iyi yapılmışsa onu biz yapmış olmalıyız.

well done, everyone. now that is worth plus-one physical resilience, which means that your body can withstand more stress and heal itself faster.
herkese aferin. bu alıştırmanın değeri +1 dayanıklılık. ve bu şu anlama geliyor; artık vücudunuz daha fazla stresle başa çıkabilir ve kendini daha çabuk iyileştirebilir.