Sie suchten nach: will there be a recurrence (Englisch - Türkisch)

will there be anything else?
başka bir şey olacak mı?

will there be an end point?
sizce bu görüşmeler bir sonuca bağlanacak mı?

nor will there be a way for them out of the fire.
[25,23; 14,18; 24,39; 23,99; 26,102; 32,12; 39, 58; 42,44]

will there be anyone from hasankey?
hasankeyfli diye biri kalacak mı?

how will there be for them a reminder [at that time]?
artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar (öğüt alma zamanı geçti)?

will there be any food at the party?
partide hiç yiyecek olacak mı?

no food will there be for them but a poisonous thorny plant,
değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur;

he said, "no blame will there be upon you today.
(yusuf) dedi ki: "bugün sizi kınamak yok, allah sizi affetsin!

and no fear will there be concerning them, nor will they grieve.
korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar...

nothing (will there be) to refresh, nor to please:
ki ne serindir, ne de faydalı.

no refuge will you have that day, nor for you will there be any denial.
o gün hiçbirinize sığınacak yer bulunmaz, inkar de edemezsiniz.

(abraham) said: and of my offspring (will there be leaders)?
"soyumdan da (önderler yap, ya rabbi!)" dedi.

setimes: will there be changes to macedonian foreign policy in the next four years?
setimes:Önümüzdeki dört yıl içinde makedon dış politikasında değişiklik olacak mı?

when the magicians came, they asked the pharaoh, "will there be any reward for us if we win?"
büyücüler geldiklerinde firavun'a, "eğer biz üstün gelirsek bize bir ücret ödenecek mi?" dediler.

enter paradise, [o people of the elevations]. no fear will there be concerning you, nor will you grieve."
(cennetliklere dönerek): "girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!" dediler.

(abraham) said: and of my offspring (will there be leaders)? he said: my covenant includeth not wrong-doers.
"soyumdan da?..," deyince, "zalimler benim sözüme dahil olmaz" buyurmuştu.