Sie suchten nach: consequently (Englisch - Türkisch)

consequently, we have.
sonuçta,

consequently, the maintenance cost can be minimized.
dolayısıyla, bakım maliyetleri en aza indirgenmiş olacaktır.

consequently, two passenger cars collided with a bus.
dolayısıyla, iki binek araç bir otobüs ile çarpıştı.

they called them liars and consequently were destroyed.
bu yüzden: "milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı saydılar. bu yüzden yok edildiler.

consequently this footpath thickening does not seem a good solution.
dolayısıyla, bu kaldırım kalınlaştırması iyi bir çözüm gibi gözükmemektedir.

consequently, judge alfons ori removed mladic from the courtroom.
sonuç olarak da, yargıç alfons ori mladiç'i mahkeme salonunda çıkardı.

consequently, β canis majoris itself is known as (, ).
ayrıca β canis majoris'in kendisi () olarak bilinir.

consequently it debuted at number 13 on the "billboard" hot 100.
yine bunun bir sonucu olarak "billboard" hot 100 listesine 13 numaradan girdi.

consequently, most oceanic crust is subducted easily at an oceanic trench.
sonuç olarak, çoğu okyanus kabuğu okyanusal bir hendekte kolayca yiter.

consequently, historical weight standards were often defined in terms of amounts.
sonuç olarak, tarihsel ağırlık standartları genellikle miktarları açısından tanımlanmıştır.

consequently, the propensity for playing unethical games would be kept under control.
böylece ahlaksız oyunlar oynama eğilimi de kontrol altına alınmış olacaktır.

consequently, the purchase of an external 430ex flash would be well worth considering.
sonuç olarak, harici bir 430ex flaş birimi satın almak da akıllıca bir hareket olacaktır.

consequently, a mutation in a pleiotropic gene may have an effect on some or all traits simultaneously.
böylece bir gendeki yeni bir mutasyon bazı ya da tüm özellikler üzerinde aynı anda etkili olur.

consequently, the impacts of consumption and resource use from europe on the global environment are increasing.
dolayısıyla, avrupa’nın küresel çevre üzerindeki, tüketim ve kaynak kullanımı bağlamındaki etkileri artmaktadır.

consequently, foreign currency inflow in the first half of this year increased by 18.5%.
sonuç olarak, bu yılın ilk yarısındaki döviz akışı %18,5 oranında artış kaydetti.

consequently, the region experienced two major banking crises, first in the late 1990s and again after 2008.
bunun sonucunda, bölge birincisi 1990’lı yılların sonlarında ve ikincisi 2008 sonrası olmak üzere iki büyük bankacılık krizi yaşamıştır.

consequently when they rebelled against the command to refrain, we said to them, “be apes, despised!”
böylece onlar kibre kapılıp yasak kılınan şeylerden vazgeçmeyince, biz de onlara, hor ve zelil maymunlar olun, dedik.

consequently, groundwater pollution, sometimes referred to as groundwater contamination, is not as easily classified as surface water pollution.
bu nedenle yeraltı sularındaki kirlilik tek bir başlık altında incelenmekte olup, yüzey suyu kirliliği kadar kolayca sınıflandırmalara konulamamaktadır.

consequently, only trained personnel who are aware of the potential hazards may perform assembly, installation, startup, and service work.
sonuç olarak, olası tehlikeleri bilen eğitilmiş personel montaj, kurulum, çalıştırma ve bakım işi yapabilir.

consequently, in his view, judaism does not fit easily into conventional western categories, such as religion, ethnicity, or culture.
boyarin bundan ötürü, yahudiliği din, etnisite ve kültür gibi geleneksel batı kaynaklı kategoriler altına sokmanın kolay olmadığını savunur.