Sie suchten nach: i guess i (Englisch - Türkisch)

busy i guess
ya belaanı sıkıcem sıktır gıt

i guess i miss you too.
galiba ben de seni özlüyorum.

i guess i'm spoiled.
Şımarık olduğumu düşünüyorum.

i guess that's all i need.
bence bütün ihtiyacımız olan bu.

i guess i have nothing to lose.
kaybedecek bir şeyim olmadığını düşünüyorum.

did i say that? i guess i did.
söyledim mi bunu? sanırım söyledim..

i guess it's ok.
sanırım bu tamam.

i guess i could ask tom to help.
sanırım tom'a yardım etmesini rica edebilirdim.

i guess i'd better be going.
galiba gitsem iyi olur.

i guess i should get home to my wife.
sanırım karıma ev almalıyım.

i guess i'll have to think it over.
sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.

i guess i should get home to the missus.
sanırım hanıma ev almalıyım.

and i was just like, "yeah, i guess i am.
ve ben, " evet, sanırım öyleyim.

i guess it's just like life.
tahminimce bu hayata benziyor.

i guess i could wait a little bit longer.
sanırım biraz daha bekleyebilirim.

i guess that she is over thirty.
ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.

i guess i am destined to spend my life alone
sanırım hayatım boyunca yalnız kaderim

i guess he didn't read vitruvius.
herhalde vitrivius'u okumamıştı.

i guess it depends on the weather.
sanırım havaya bağlı.

and then i was an entertainer, i guess.
ve daha sonra bir şovmendim, sanırım.