Sie suchten nach: one of the most difficult learn english (Englisch - Türkisch)

this is the most difficult part.
this is the most difficult part.

one of the most complete sites.
one of the most complete sites.

it was also one of my most difficult moments in kosovo.
bu olay, aynı zamanda kosova'daki en zor anlarımdan biri oldu.

here, i will do the most difficult thing.
Şimdi, en zor şeyi yapacağım.

one of the most beautiful animals is a cat.
en güzel hayvanlardan biri kedidir.

but one of the most extraordinary is rotary international.
fakat en inanılmaz olanı rotary international.

elvis presley is one of the most famous singers.
elvis presley en ünlü şarkıcılardan biridir.

which is the most difficult language in the world?
dünyadaki en zor dili hangisi?

"one of the most important state institutions is paralised.
milletvekillerinin 16 mart seçimlerinin sonuçlarını onayladığı 19 mart pazartesi günü parlamentoya hitaben yaptığı konuşmada timofti, "en önemli devlet kurumlarından birisi felç olmuş durumdadır.

of all the elements, zirconium and hafnium are two of the most difficult to separate.
bütün elementler içinde zirkonyum ve hafniyum, birbirinden ayrlması en zor olanların başında geliyor.

he became one of the most notable lawyers in czechoslovakia, a specialist in english common law and international law.
emil hácha Çekoslovakya'da en çok dikkat çeken avukat olarak İngiliz ortak hukuku ve uluslararası hukuk konusunda uzman oldu.

according to van damme, ballet "is an art, but it's also one of the most difficult sports.
van damme'a göre, bale "bir sanattır, ama aynı zamanda en zor sporlardan biridir.

at the time of anne's birth, the boleyn family was considered one of the most respected in the english aristocracy.
anne'in doğumu ile ilgili tek bilinen gerçek, doğduğu sırada boleyn ailesinin İngiliz aristokrasisinde saygın bir yeri olduğudur.

official statistics show roma women are in the most difficult position in serbia.
resmi istatistikler, roman kadınlarının sırbistan'da en zor durumdaki kesim olduğunu gösteriyor.

but here, there -- one of the most famous literary english scholars of our time is the berkeley professor, judith butler.
ama burada, zamanımızın en ünlü edebiyat alimlerinden berkeley profesörü, judith butler var.

additionally, croatia is chair of one of the most difficult but high-profile panels, the counter-terrorism committee.
ayrıca, hırvatistan en güç ama üst düzey komisyonlardan biri olan terörle mücadele komitesi'ne de başkanlık ediyor.

"something for the pain" was the most difficult to write, says jon bon jovi.
jon bon jovi'nin vokal kayıtlarının büyük bir bölümü new jersey'de kaydedildi.

human trafficking and prostitution remain among the most difficult problems facing southeastern europe.
İnsan ticareti ve fuhuş, güneydoğu avrupa'nın önündeki en zorlu meseleler arasında yer almaya devam ediyor.

the greek national broadcasting corporation is preparing for the most difficult and complex task in its history.
yunanistan ulusal radyo televizyon kurumu, tarihinin en zor ve karmaşık görevi için hazırlanıyor.

"i am aware that the first step of a journey is often the most difficult one," solana said at the meeting.
toplantıda "İlk adımın, yolculuğun en zor adımı olduğunun farkındayım," diyen solana, "ancak adımlar atıldıkça ilerlemek de kolaylaşır.