Sie suchten nach: the boy become nerveus when he heard the ... (Englisch - Türkisch)

tom was flabbergasted when he heard the news.
tom haberi duyduğunda şaşkına döndü.

he broke down when he heard the bad news.
kötü haberi duyduğunda ruhen yıkıldı.

he heard the news on the radio.
haberi radyoda duydum.

when i heard the news, i cried.
haberi duyduğumda bağırdım.

he turned pale when he heard that news.
haberi duyduğunda sapsarı kesildi.

he heard the noise.
o gürültüyü duydu.

i felt like crying when i heard the news.
haberi duyduğumda ağlayacak gibi hissettim.

he heard the dog barking.
köpeğin havladığını duydum.

have you heard the news yet?
haberi henüz duydun mu?

doubtless you have heard the news.
Şüphesiz haberi duydun.

when he heard the whistle, he crossed the street.
o, düdüğü duyduğunda caddeyi geçti.

i heard the news on the radio.
ben haberi radyoda duydum.

i heard the news that our team had won.
takımımızın kazandığı haberini duydum.

it was not long before we heard the news.
haberi duymamızdan uzun süre önce değildi.

tom chuckled when he heard mary's joke.
tom mary'nin fıkrasını duyduğunda kıkır kıkır güldü.

we heard the news that you had passed the exam.
sınavı geçtiğin haberini duyduk.

i heard the boys singing.
ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.

as soon as she heard the news, she burst into tears.
haberi duyar duymaz, o gözyaşlarına boğuldu.

have they not heard the news of those who have gone before them?
kendilerinden önce gelip geçmiş milletlerin başlarına gelen olaylara dair haber onlara ulaşmadı mı?

we heard the boy playing the violin.
keman çalan çocuğu duyduk.