Sie suchten nach: croissant (Indonesisch - Türkisch)

kopi . croissant.
kahve, kruvasanlar.

kopi . croissant. kopi .
kahve, kruvasanlar, kahve kruvasanlar.

taste croissant, tuan-tuan.
croissant'ları deneyin, beyler.

aku membeli beberapa croissant!
tatlımmm! bak sana kuruvasan aldımmm!

/ croissant, aku sangat suka itu.
- Çok severim kruvasanı!

berikan croissant almond kesukaanku.
Şimdi git sevdiğim o bademli kruasanlardan al.

teh susu, jus jeruk dan-- dan croissant.
sütlü çay ve portakal suyu istiyorum bir de ve tereyağlı ayçöreği.

apa kau tahu croissant diciptakan di romania?
kruvasanın romanya'da icat edildiğini biliyor muydun?

croissant, souffle, escargot dan chocolate mousse.
Çroissant, souffle, escargot ve Çhocolate mousse.

cium aku, sayang, dan akan kutunjukkan croissant-ku.
Öp beni aşkım, ben de ayçöreğimi açığa çıkarayım.

kuangkat tanganku, mereka melihat ini seperti croissant.
elimi kaldırıyorum, sanki ay çöreği görmüş gibi bakıyorlar.sonra;

aku baru saja makan remah croissant yang kutemukan di dalam braku.
sütyenimin içinde bulduğum kruvasan kırıntısını yedim biraz önce.

tidak ada yang benar-benar peduli dimana croissant diciptakan.
hiçkimse kruvasan ın nerede icat edildiğiyle ilgilenmez.

mereka semua dari buah, jadi saya terpaksa untuk membuka beberapa cokelat croissant .
meyvelileri bitmişti ben de mecbur çikolatalı kruvasan aldım.

kematian dua perwira itu kentang panas di tangan mereka. - croissant got, elsa?
memurların cesetleri ellerinde kırmızı bir köz halini aldı.

aku selalu mencari lebih baik dan lebih baik resep hingga tak lama kemudian sudah ricotta keju dan aprikot croissant dan moka bar dengan almond glaze dan lemon cake sifon dengan persik zesty icing.
ve daha iyi tariflerin peşinde koşmaya başladım. bir süre sonra peynirli poğaça ve armutlu kruvasan'lar ortaya çıktı. Üstü tarçınlı, kahveli pastalar yaptım.