Sie suchten nach: hai una donna? (Italienisch - Türkisch)

hai una donna?
sende kadinin var?

sei una donna.
sen bir kadınsın.

non hai una scheda da salvare.
kaydedilebilecek bir çalışma alanınız yok.

or una donna, che da dodici anni era affetta da emorragi
orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı.

invece per una donna, la tua stima sarà di trenta sicli
kadınlar için otuz şekelfş.

quando un uomo o una donna ha una piaga sul capo o nella barba
‹‹bir erkeğin ya da kadının başında ya da çenesinde yara varsa,

una donna graziosa ottiene gloria, ma gli uomini laboriosi acquistano ricchezza
zorbalarsa yalnızca servet kazanır. geçiyor: ‹‹ama doğruluktan nefret eden kadın onursuzluk tahtıdır. tembeller servetten yoksun olur.››

ecco farglisi incontro una donna, in vesti di prostituta e la dissimulazione nel cuore
fahişe kılığıyla sinsice.

così, fratelli, noi non siamo figli di una schiava, ma di una donna libera
İşte böyle, kardeşler, bizler köle kadının değil, özgür kadının çocuklarıyız.

in seguito si innamorò di una donna della valle di sorek, che si chiamava dalila
bir süre sonra Şimşon sorek vadisinde yaşayan delila adında bir kadına aşık oldu.

fu quindi alzato un coperchio di piombo; ecco dentro all'efa vi era una donna
derken kurşun kapak kaldırıldı. kabın içinde bir kadın oturuyordu.

allora gli scribi e i farisei gli conducono una donna sorpresa in adulterio e, postala nel mezzo
din bilginleri ve ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. kadını orta yere çıkararak İsaya, ‹‹Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı›› dediler.

ma una donna gettò giù il pezzo superiore di una macina sulla testa di abimèlech e gli spaccò il cranio
bir kadın değirmenin üst taşını avimelekin üzerine atıp başını yardı.

ho scoperto che una donna è loro regina, che è provvista di ogni bene e che possiede un trono magnifico.
"gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona herşeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."

se una donna teme la disaffezione del marito o la sua avversione, non ci sarà colpa alcuna se si accorderanno tra loro.
bir kadın kocasının huysuzluğundan, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ediyorsa uzlaşmayla tekrar aralarını düzeltmeleri daha uygun.

arrivò intanto una donna di samaria ad attingere acqua. le disse gesù: «dammi da bere»
samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, ‹‹bana su ver, içeyim›› dedi.

come una donna incinta che sta per partorire si contorce e grida nei dolori, così siamo stati noi di fronte a te, signore
senin önünde biz de öyle olduk, ya rab.

la storia riguardava il caso di una donna transgender, di cui non si conosce il nome, accusata di aver avuto rapporti sessuali con uomini.
olay, bir erkekle ilişkiye girmekle suçlanan isimsiz bir trans kadın ile ilgili.

chi oserà dire a un padre: «che cosa generi?» o a una donna: «che cosa partorisci?»
diyenin vay haline!

selezionare 3d audio o s/pdif non avràeffetto se non hai una scheda audio chesupporta queste modalità.
sadece donaným desteði varsa çalýþýr.