Sie suchten nach: vincitore (Italienisch - Türkisch)

vincitore
kazanan

il vincitore è %1
kazanan% 1

il vincitore è il giocatore %1!
% 1. oyuncu kazandı!

chi avrà oggi il sopravvento sarà il vincitore.”
bugün ölüm kalım günüdür. kim bugün üstün gelirse, iflah olacak odur!

il gioco è stato interrotto– nessun vincitore
oyun bitti - kazanan yok

al vincitore che persevera sino alla fine nelle mie opere
ben babamdan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır.

killer logo ed icone per krusader (vincitore del concorso)
krusader için harika logo ve simgeler (yarışmayı kazanan)

interrompe una partita in corso. non sarà dichiarato alcun vincitore.
oynanan oyunu bitirir. kimse kazanmayacak.

“riunite i vostri incantesimi e venite in fila. chi avrà oggi il sopravvento sarà il vincitore.”
"bundan ötürü, tuzaklarınızı biraraya getirin, sonra gruplar halinde gelin; bugün üstünlük sağlayan, gerçekten kurtuluşu bulmuştur."

chi ha orecchi, ascolti ciò che lo spirito dice alle chiese: il vincitore non sarà colpito dalla seconda morte
kulağı olan, ruhun kiliselere ne dediğini işitsin. galip gelen, ikinci ölümden hiçbir zarar görmeyecek.› ››

il vincitore lo farò sedere presso di me, sul mio trono, come io ho vinto e mi sono assiso presso il padre mio sul suo trono
ben nasıl galip gelerek babamla birlikte babamın tahtına oturdumsa, galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim.

il vincitore sarà dunque vestito di bianche vesti, non cancellerò il suo nome dal libro della vita, ma lo riconoscerò davanti al padre mio e davanti ai suoi angeli
galip gelen böylece beyaz giysiler giyecek. onun adını yaşam kitabından hiç silmeyeceğim. babamın ve meleklerinin önünde o kişinin adını açıkça anacağım.

chi ha orecchi, ascolti ciò che lo spirito dice alle chiese: al vincitore darò da mangiare dell'albero della vita, che sta nel paradiso di dio
kulağı olan, ruhun kiliselere ne dediğini işitsin. galip gelene tanrının cennetinde bulunan yaşam ağacından yeme hakkını vereceğim.› ››

il vincitore lo porrò come una colonna nel tempio del mio dio e non ne uscirà mai più. inciderò su di lui il nome del mio dio e il nome della città del mio dio, della nuova gerusalemme che discende dal cielo, da presso il mio dio, insieme con il mio nome nuovo
galip geleni tanrımın tapınağında sütun yapacağım. böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak. onun üzerine tanrımın adını, tanrıma ait kentin -gökten tanrımın yanından inen yeni yeruşalimin- adını ve benim yeni adımı yazacağım.

chi ha orecchi, ascolti ciò che lo spirito dice alle chiese: al vincitore darò la manna nascosta e una pietruzza bianca sulla quale sta scritto un nome nuovo, che nessuno conosce all'infuori di chi la riceve
kulağı olan, ruhun kiliselere ne dediğini işitsin. galip gelene saklı mandan vereceğim. ayrıca, ona beyaz bir taş ve bu taşın üzerinde yazılı olan yeni bir ad, alandan başka kimsenin bilmediği bir ad vereceğim.› ››

così da poter seguire i maghi, se saranno vincitori!”.
"büyücüler üstün gelirse onlara uyabiliriz."