Sie suchten nach: 발 (Koreanisch - Türkisch)

발
noha

발 조심해요
kaldırıma dikkat. kaldırıma dikkat.

발 먼저.
bunu daha önceden de yapmıştım. dikkat et!

발 크기는?
- ayakkabı numarası?

세 발 남았어
Üç kurşun.

두 발 남았다.
İki kurşunun var.

내 발 아래에 있어요
hemen ayaklarımın altında!

발 크기는 중요하지 않아요.
- ayak büyüklüğü önemli değil.

내 발 좀 봐!
ayaklarıma bakın.

오, 오! 발 내려.
İndir ayaklarını.

그리고 네 발 아래에 있는
ve toprağı hissetmek.

거기다 발 올려두면 딱 되겠군요.
nedir bunlar? o kadar uzun zamandır yoktunuz ki öldünüz zannettik.

내 차에서 그 발 치워!
Çek o pis buf ellerini arabamdan!

아빠, 발 닦고 잠이나 주무시죠!
Şöyle bir güzel kıçımı öpmeye ne dersin?

2시 45분 발 타히티행 비행기가 있어
twa, nice havaalanı, tahiti'ye 02:45 uçağı.

마치.. 이건 마치 시체의 발 같다고요
o sanki ölü bir ayak gibi.

두 손 두 발 멀쩡한데 어때서요!
ayakları elleri sağlam onun.

덕분에 우리 모두 발 뻗고 자는 거죠
ve geceleri daha rahat uyuyoruz.

- '맥베드가 단검을 맞고... ' - 발 앞에!
- macbeth'in hançeri hissetmemesi gibi...

그래, 그냥 다른 발 앞으로 발을 내딛는거야
birkaç adım atacağım.