Sie suchten nach: protukorupcijskih (Kroatisch - Türkisch)

također je pomogao uvođenje protukorupcijskih mjera.
ayrıca yolsuzlukla mücadele önlemlerinin başlatılmasında da aracı oldu.

pozvao je na provedbu protukorupcijskih mjera i jačanje državne administracije.
görüşmede rehn, yolsuzlukla mücadele tedbirlerini hayata geçirme ve devlet idaresini güçlendirme çağrısında bulundu.

smatra se kako je macovei glavna arhitektica protukorupcijskih napora koji su omogućili prijam rumunjske u eu.
makovey, romanya'nın ab üyeliğini mümkün kılan yolsuzlukla mücadele girişiminin başlıca mimarı olarak görülüyor.

grčki premijer costas karamanlis obećao je jačanje protukorupcijskih napora, unatoč otporu moćnih interesnih skupina.
yunanistan başbakanı kostas karamanlis, güçlü çıkar odaklarının direnişine rağmen yolsuzlukla mücadele çabalarını sürdürmeye söz verdi.

taubman u priopćenju hvali napore tulusa i ostalih ključnih protukorupcijskih tužitelja, kao i glavne tužiteljice laure kovesi.
belgede taubman, tulus ve diğer kilit yolsuzlukla mücadele savcılarının yanı sıra başsavcı laura kovesi'nin çalışmalarına övgüde bulundu.

u dokumentu se procjenjuje postojanje ključnih protukorupcijskih mehanizama, njihova učinkovitost i javni pristup tim mehanizmima u 57 zemalja svijeta.
belgede dünya üzerindeki 57 ülkedeki önemli yolsuzlukla mücadele tedbirleri, bunların etkinliği ve halkın mekanizmalara erişimi değerlendiriliyor.

plan sadrži oko 168 preporuka o provedbi nacionalne strategije protiv korupcije, uključujući krajnje rokove i inicijative za reguliranje protukorupcijskih mjera.
planda, yolsuzluğa karşı alınacak tedbirleri düzenleme amaçlı takvimler ve girişimler de dahil olmak üzere ulusal yolsuzlukla mücadele stratejisinin uygulanmasına ilişkin yaklaşık 168 tavsiye yer alıyor.

obećavajući pojačanje protukorupcijskih napora, kostov je kazao kako će se dužnosnici smatrati odgovornim ako budu kršili zakon ili svoj posao ne obnašaju pošteno i odgovorno.
yolsuzlukla mücadele çabalarını hızlandıracağına söz veren kostov, yetkililerin yasayı çiğnemeleri veya görevlerini dürüst ve sorumlu şekilde getirmemeleri halinde bunun hesabının sorulacağını belirtti.

to bi trebalo pojačati njegov kredibilitet u provedbi protukorupcijskih inicijativa, istodobno mu omogućavajući vršenje pritiska na nacionalne i lokalne vlade kako bi očistile svoje redove.
bu önlemin amacı, oluşumun yolsuzlukla mücadele girişimlerini uygulamada itibarını artırırken, diğer yandan ulusal ve yerel yönetimlere yolsuzluktan arınmaları için baskı yapma olanağı sağlamak.

izvršni ravnatelj udruge transparency international za srbiju i crnu goru nemanja nenadić kaže kako će zakon biti jedna od najvažnijih protukorupcijskih mjera ikada poduzetih, jer se njime povećavaju izgledi za otkrivanje korumpiranih političara.
uluslararası Şeffaflık Örgütü sırbistan-karadağ idari direktörü nemanja nenadiç, yolsuzluğa bulaşan siyasileri ortaya çıkarabilecek olması nedeniyle, yasanın şimdiye kadar alınmış en önemli yolsuzlukla mücadele tedbirlerinden biri olacağını söylüyor.

to uključuje održavanje političke volje u vladi, postizanje političkog konsenzusa i prikupljanje podrške za reforme, poduzimanje koraka usmjerenih na reformu političke klase te jamčenje provedbe protukorupcijskih mjera i njihove ireverzibilnosti.
bu zorlu konular arasında hükümetin siyasi iradesinin korunması, siy’si bir uzlaşım sağlanarak reformlar için destek toplanması, siyasi kesimde reform için gerekli adımların atılması ve yolsuzlukla mücadele konusunda alınan önlemlerin gerçekten uygulanması ve değiştirilmemesi yer alıyor.

određen broj protukorupcijskih pravnih instrumenata već postoji na razini eu i na međunarodnoj razini, ali provedba unutar zemalja članica unije i dalje je, ukupno gledano, nedovoljna, navodi se u pojašnjenju ek vezanom za novi paket.
ak yeni paketle ilgili bir açıklama notunda, yolsuzlukla mücadeleyle ilgili bir takım yasal araçlar ab ve uluslararası seviyede mevcut olmakla birlikte, bloğun üye ülkeleri içinde uygulamanın genelde yetersiz kaldığı belirtildi.

razlika je izraženija na području napretka ovih zemalja u razvoju protukorupcijskih mehanizama (zakoni, službe, procedure) - odnosno u jačanju imuno-sustava države koji će joj omogućiti da se u budućnosti učinkovitije bori protiv korupcije.
asıl fark, bu ülkelerin yolsuzlukla mücadele mekanizmaları (yasalar, hizmetler, prosedürler) oluşturma, yani gelecekte yolsuzluklarla daha etkin bir şekilde savaşabilmesi için devletin bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda kaydettikleri mesafede yatıyor.