Sie suchten nach: sonitus (Latein - Türkisch)

sonitus
gürültü

cessavit gaudium tympanorum quievit sonitus laetantium conticuit dulcedo cithara
lirin coşkun sesi kesildi.

sonitus terroris semper in auribus illius et cum pax sit ille insidias suspicatu
esenlik içindeyken soyguncunun saldırısına uğrar.

quia sicut sonitus spinarum ardentium sub olla sic risus stulti sed et hoc vanita
rüşvet karakteri bozar.

et quiescere faciam multitudinem canticorum tuorum et sonitus cithararum tuarum non audietur ampliu
okuduğunuz gürültülü şarkılara son vereceğim. lirlerinizin sesi bir daha duyulmayacak.

et sonitus alarum cherubin audiebatur usque ad atrium exterius quasi vox dei omnipotentis loquenti
keruvların kanatlarının sesi dış avludan bile duyuluyordu; tıpkı her Şeye gücü yeten tanrının sesi gibiydi.

et sonitus bucinae paulatim crescebat in maius et prolixius tendebatur moses loquebatur et dominus respondebat e
boru sesi gitgide yükselince, musa konuştu ve tanrı gök gürlemeleriyle onu yanıtladı.

et audivit heli sonitum clamoris dixitque quis est hic sonitus tumultus huius at ille festinavit et venit et adnuntiavit hel
eli haykırışları duyunca, ‹‹bu gürültünün anlamı ne?›› diye sordu. adam olanları eliye bildirmek için hemen onun yanına geldi.

et prophetavi sicut praeceperat mihi factus est autem sonitus prophetante me et ecce commotio et accesserunt ossa ad ossa unumquodque ad iuncturam sua
böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. ben peygamberlik ederken bir gürültü oldu, bir takırtı duyuldu. kemikler birbirleriyle birleşiyordu.

sicut sonitus quadrigarum super capita montium exilient sicut sonitus flammae ignis devorantis stipulam velut populus fortis praeparatus ad proeliu
sıçraya sıçraya dağları aşıyorlar.

dixit quoque david principibus levitarum ut constituerent de fratribus suis cantores in organis musicorum nablis videlicet et lyris et cymbalis ut resonaret in excelsum sonitus laetitia
davut levili önderlere, kardeşlerinden çenk, lir ve zil gibi çalgılar eşliğinde yüksek sesle sevinçli ezgiler okuyacak ezgiciler atamalarını söyledi.

heliseus autem sedebat in domo sua et senes sedebant cum eo praemisit itaque virum et antequam veniret nuntius ille dixit ad senes numquid scitis quod miserit filius homicidae hic ut praecidatur caput meum videte ergo cum venerit nuntius cludite ostium et non sinatis eum introire ecce enim sonitus pedum domini eius post eum es
elişa o sırada halkın ileri gelenleriyle birlikte evinde oturuyordu. kral önden bir haberci gönderdi. ama daha haberci gelmeden, elişa ileri gelenlere, ‹‹görüyor musunuz caniyi?›› dedi, ‹‹kalkmış, başımı kestirmek için adam gönderiyor! haberci geldiğinde kapıyı kapayın, onu içeri almayın. Çünkü ardından efendisi kral da gelecek.››