Sie suchten nach: pozdrav (Serbisch - Türkisch)

pozdrav
dobar dan

izložba je zamišljena kao pozdrav proleću.
etkinlikle baharı karşılamak amaçlanıyor.

njen pozdrav gotovini i markaču izazvao je burne reakcije u srbiji.
kosor'un gotovina ve markac hakkındaki övgüleri, sırbistan'da ateşli tepkilere yol açtı.

pozdrav mojom rukom pavlovom, koje je znak u svakoj poslanici, ovako pišem:
ben pavlus bu selamı kendi elimle yazıyorum. her mektubumun özel işaretidir bu; böyle yazarım.

pozdrav mojom rukom pavlovom. opominjite se mojih okova. blagodat sa svima vama. amin.
ben pavlus bu selamı elimle yazıyorum. zincire vurulduğumu unutmayın. tanrı'nın lütfu sizinle birlikte olsun.

a ona, videvši ga, poplaši se od reèi njegove i pomisli: kakav bi ovo bio pozdrav?
söylenenlere çok şaşıran meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.

međutim, događaj je dobio neprijateljski ton kada je 250 hrvatskih navijača formiralo «ljudsku svastiku» i uputilo nacistički pozdrav.
ancak 250 hırvat taraftarın insandan bir gamalı haç oluşturarak nazi selamı vermeleri üzerine işler dostluktan çıktı.

„ja znam da je jadranka kosor to rekla jer se bliže izbori u hrvatskoj, ali pozdrav osuđenima za teške zločine je velika uvreda za brojne žrtve i njihove porodice.
setimes'a konuşan veritas merkezinden savo strbac, "jadranka kosor'un bunu hırvatistan'da yaklaşan seçimler yüzünden söylediğini biliyorum, fakat ciddi suçlardan hüküm giymiş insanlara övgüde bulunmak, sayısız kurbana ve onların ailelerine edilmiş büyük bir hakarettir.