Sie suchten nach: incurrido (Spanisch - Türkisch)

había incurrido en censura.
(o boğulurken pişmanlıkla) kendi kendini kınıyordu.

el pez se lo tragó, había incurrido en censura.
(yunus, rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için) kendi kendisini kınarken (denize attılar) balık onu yuttu.

han incurrido en la ira de alá y les ha señalado la miseria.
allah'tan bir gazaba uğradılar, onlara aşağılık damgası vuruldu.

¡no toméis como amigos a gente que ha incurrido en la ira de alá!
allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kurmayın!

la vía de los que tú has agraciado, no de los que han incurrido en la ira, ni de los extraviados.
-ni'met verdiğin kimselerin yoluna. kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya rabbi)!

entonces les sorprendimos, a él y a sus tropas, y los arrojamos al mar. había incurrido en censura.
bunun üzerine, biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak işler yapıyordu.'

¡creyentes! ¡no toméis como amigos a gente que ha incurrido en la ira de alá!
ey inananlar, allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin.

han sido humillados dondequiera que se ha dado con ellos, excepto los protegidos por un pacto con alá o por un pacto con los hombres. han incurrido en la ira de alá y les ha señalado la miseria.
onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir.

¿no has visto a quienes han tomado como protectores a gente que ha incurrido en la ira de alá? no son ni de los vuestros ni de los suyos y juran en falso deliberadamente.
bakmaz mısın şunlara ki allah'ın gazap ettiği bir topluluğa dostluk ederler; onlar, ne sizdendir, ne onlardan ve bilip dururken de yalan yere yemin ederler.

¡creyentes! ¡no toméis como amigos a gente que ha incurrido en la ira de alá! desesperan de la otra vida, como los infieles desesperan de los sepultados.
ey iman edenler, allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir.

di: «no sé si informaros de algo peor aún que eso respecto a una retribución junto a alá. los que alá ha maldecido, los que han incurrido en su ira, los que Él ha convertido en monos y cerdos, los que han servido a los taguts, ésos son los que se encuentran en la situación peor y los más extraviados del camino recto».
"allah katında bundan daha kötü bir karşılığın bulunduğunu size haber vereyim mi?" de, allah kime lanet ve gazab ederse, kimlerden maymunlar, domuzlar ve şeytana kullar kılarsa, işte onlar yeri en kötü ve doğru yoldan en çok sapmış olanlardır.