Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
de igual manera, david también proclama la felicidad del hombre a quien dios confiere justicia sin obras
nitekim, iyi işlerine bakmaksızın tanrının aklanmış saydığı kişinin mutluluğunu davut da şöyle anlatır:
nos preguntamos cuando exploramos la pobreza, la injusticia, la violencia: "¿es posible la felicidad?"
yoksunlukları, adaletsizlikleri, şiddeti keşfettikçe kendi kendimize soruyoruz: “mutluluk mümkün mü?”
y dijo lea: "¡qué felicidad la mía! ahora las mujeres me llamarán feliz." y llamó su nombre aser
lea, ‹‹mutluyum!›› dedi, ‹‹kadınlar bana ‹mutlu› diyecek.›› ve çocuğa aşer adını verdi.
la felicidad que tienen cuando están en el mar es tan contagiosa que realmente tú terminas una sesión de tabra con el corazón y el espíritu lleno de energía por todo lo que te transmiten estos niños durante el momento en el que están conectados con el mar.
"denizdeyken yaşadıkları mutlululuk o kadar bulaşıcı ki, bu çocukların okyanusla temas halindeyken yaydığı enerji için bir seansı seve seve tabra'yla sonlandırabilirsiniz."
luego, ¿es esta felicidad solamente para los de la circuncisión, o también es para los de la incircuncisión? pues decimos: a abraham le fue contada su fe por justicia
bu mutluluk yalnız sünnetliler için mi, yoksa aynı zamanda sünnetsizler için midir? diyoruz ki, ‹‹İbrahim, imanı sayesinde aklanmış sayıldı.››